İnsanların hayal ettiği ideal yaşantı sadece masallarda var ve gerçek hayatın masallardan farkının olması gerekir. Buradaki asıl mesele şu: Masallardaki hayat ne kadar cezbedici olursa olsun,belli bir zaman sonra monotonlaşir ve sıkıcı bir hal alır. Evet. Kalan hayatımıza sadece 'mutlu mesut yaşamak' gibi bir tabirin sığdırılması delilik değil de nedir?
Kimin kim olduğuna önem veren bu dünyanın kimseye önem vermemesi üzerine düşünmeye başladığımız anda her şeyin altüst olacağını bildiğimizden olsa gerek, hiçbirimiz gerçekten kim olduğumuzun peşine düşmüyoruz. Sadece hayali bir tanrının kulu olduğunu sanmak yetiyor insana.
Peki o tanrı kim?
"İnsan sevdiği için sevmediği şeyler yapabilir, bunlar ceza gibi görülürse sonradan acısı çıkar ama bilmediğimiz şeyleri deneyimleme fırsatı olarak görülürse ruhu zenginleştirir. Sadece karşımızdaki istediği için bir şey yapmak zorunda kalmak, kendi tercihlerimizden daha az keyif verse de insanın yaşam alanını genişletir, seçimimiz olmayan ihtimallerin hayatımızın içinde var olmaya devam etmesini sağlar. Farklılıklarımızın bu yanını çok kıymetli buluyorum."