Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma

Fatma
@Whispersfrombooks
17 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Sokak lambası" diye fısıldadım. "Sokak lambasını tamir etmişler."
Reklam
“Ve bazı insanlar şeydir hani, hiç dokunulmamış yepyeni cildi olan, sayfaları hiç kırışmamış kitaplar okumayı sever. Bazıları da sahaflardan alınmış, daha önce onlarca kez okunmuş, sayfaları yıpranmış ama o yıpranışın bile bir sanat değeri taşıdığı belli olan eski kitapları okumayı sever. Sanırım ben sahaflardan alınmışları seviyorum." Doğal ve tereddütsüz bir şekilde elimi tutup yürümeye devam etti. Sanırım ne demek istediğini anlamıştım. Sadece yazılmış değil, yaşanmış bir romandı okumak istediği.
Sayfa 367
Niçin gülümsemişti? Acaba çok iyi bilmediği ama herkeste olduğu gibi kendisinde de saklı olan bir duyguyu uyandıran bir görüntüyle karşılaştığı için mi? Yoksa o da pek çok diğer memur gibi şöyle düşündüğü için mi gülümsemişti: “Ah şu Fransızlar! Ne söylemeli, bunlar bir şeyi istediklerinde, muhakkak...” Ama belki de bunu bile düşünmemişti; hem zaten bir insanın ruhuna girip düşündüğü ne varsa her şeyi öğrenmek mümkün değil ki.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şiddete boyun eğmemek cesurların işiydi. Güçsüz olanı savunmak, masumu korumak, kalbi siyaha boyananların değil; orada gerçekten yürek taşıyabilenlerin yapabileceği bir şeydi. Merhamet insanlara sonradan aşılanamazdı, iyi bir insan olmak kimseye öğretilemezdi.
İnsanların ruhumuzda bıraktığı acıların hesabını hayattan soramazdık. Hayatımızı mahvedenler, birkaç kalpsiz fâniden başkası değildi.
Reklam
"Eğer peşimizden hiç kimse gölge gibi gelmiyorsa, bu bizim ayıplama hakkına sahip olduğumuzu göstermez."
Bir kez yaşadığı ilk kıskançlık patlaması artık tekrarlanamazdı, hatta bir ihanetin ortaya çıkması bile onu ilkinde olduğu kadar etkileyemezdi. Böyle bir ihanetin ortaya çıkması, şimdi onu yalnızca aile alışkanlıklarından yoksun bırakırdı ve bu zayıflık yüzünden ondan, daha da çok kendisinden nefret ederek kendi kendisini aldatıyordu.
Toplumun öyle bir düzeni var ki, işçiler ne kadar çok çalışırsa tüccarlar ve toprak sahipleri o kadar çok para kazanır, onlarsa her zaman , işçi hayvanlar olarak kalır.
Suçlu olanın durumu suçsuzunkinden daha kötüdür, tabii bütün mutsuzlukların nedeninin kendi suçu olduğunu hissediyorsa.
"Her zaman sevdiğim bu duadaki gibi, beni yaptıklarıma göre değil,merhametime göre bağışla. O da ancak böyle bağışlayabilir."
Reklam
Fakat Levin âşıktı. Âşık olduğu için de ona göre Kiti, her bakımdan tam bir kusursuzluğa sahip, yeryüzündeki bütün varlıklardan daha yüce bir varlıktı, kendisi ise öyle aşağılık bir yaratıktı ki, başkalarının ve Kiti’nin onu evlenmeye layık biri olarak kabul edebilecekleri düşüncesi söz konusu bile olamazdı.
Ve belki de daha çok kırıkları olanlar için ışığın daha çok parladığına inanmayı denemek zorundayız.
Sayfa 331Kitabı okudu
Belki de söz konusu acı olduğunda yanlış veya doğru, siyah veya beyaz yoktu, binlerce tonda gri ile kendimizi sorumlu tuttuğumuz şeyler vardı.
Sayfa 121Kitabı okudu
Hayatım, kırlarda mutlulukla koşarken bir anda bataklığa düşmek gibiydi. İçimdeki tüm yaşama sevinci çamura bulanmıştı. Kötü duygular beni aşağıya çekerken yüzeyde kalabilmek için çırpınıp duruyordum. Oradan kurtulacağımı umarken daha çok dibe batıyor, kendimi yoruyordum. Tüm çabalarımın boşa gittiğini fark ettiğim bir gün gelecek, çırpınmayı bırakacaktım. Ve o gün sessizce derinlerde kaybolacaktım.
Sayfa 213Kitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.