Ah, baylar, olay gelip listeye, aritmetige dayandıysa, gündemde olan yalnızca iki kere iki olacaksa, özgürlük neresinde bunun?
Benim iradem dışında da iki kere iki dört edeceğine göre... İrade dediğiniz bu mudur yani!
İnsan (kim olursa olsun) her zaman, her yerde, mantığının ve çıkarının ona emrettiği gibi değil, canının istediği gibi hareket etmeyi sever. Kendi çıkarının tersini yapmayı bile isteyebilir, kimi zaman bunun böyle olması bile zorunludur (benim kişisel düşüncemdir bu).
Ama insan sisteme ve soyut mantığa öylesine tutkuyla bağlıdır ki, gerçeği bilerek çarpıtmaya, kulaklarını da, gözlerini de kapayıp yalnızca kendi mantığını savunmaya hazırdır.
Aslında hiçbir zaman aksi biri olmamışımdır. İçimde bunların tam tersi çok, hem de çok fazla duygunun olduğunu her an biliyordum. Bu duyguların içimde kaynaşıp durduğunu hissediyordum. Onların içimde her zaman kaynaşıp durduğunu, dışarı çıkmak istediklerini hissediyordum. Ama bunu yapmalarına izin vermiyordum, evet izin vermiyordum,inadına izin vermiyordum.
İnsan bir kabiliyetin şu anki değerini söyleyebilse bile bu değerler değişecektir, yüzyıl içinde tamamen değişmeleri ise çok muhtemeldi. Üstelik, yüzyıl içinde kadın korunan cinsiyet olmayı bırakacak diye düşündüm, kendi kapımın basamaklarına vardığımda. Mantıken,zamanında katılmalarına izin verilmeyen tüm etkinlik ve uğraşlarda yer alacaktır.
"Sevgi hayattır. Anladığım her şeyi sadece sevgim sayesinde anlayabiliyorum. Her şey, var olan her şey ben sevdiğim için var. Her şey sevgi sayesinde bir bütündür. Sevgi Tanrı'dır ve aslında ölüm, küçük birer sevgi kırıntısı olan bizlerin büyük ve sonsuz sevgi kaynağına geri dönmemizden başka bir şey değildir. "