Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.35
1ness
1ness
@___nesli____
NOT DEFTERİM.
69 okur puanı
Nisan 2022 tarihinde katıldı
285 syf.
·
Puan vermedi
Seyahat etmeyi ve yemek yemeyi seven biri icin cok sürükleyici geldi. Bu hayat koşuşturması esnasında aslında tamamen unuttuğum küçük şeyleri hatırlattı bana ve hatirlarken de gerçekten burnumun direği sızladı desem yeridir. Dinozor'un yediği içtiği gezip gördüğü her yer -bazı yerleri görmeme rağmen - merak uyandırdı bende. Kitapta ayrıca doğa tahribatına dikkat çekiyor. Şimdiyi görseydi bir de...
Tavsiye olunur guzel kitap...
331 syf.
·
Puan vermedi
"Neden kör olduk, Bilmiyorum, belki bir gün nedenini öğreniriz, Ne düşündü ğümü söyleyeyim mi sana, Söyle, Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler."
José Saramago 'nun 1998 yılı Nobel ödüllü kitabı. Kitabı ikinci okuyuşum hatta iki kere okuduğum ilk kitap . Kitap hakkında cok fazla yorum ve inceleme mevcut. Olumlu anlamda yapilan tüm inceleme ve yorumları haklı buluyorum.( Bu da benim yorumum)
"Beyaz felâket" olarak adlandırılan virüs bulaştığında insanlar kör oluyor ve bu çok hızlı bir şekilde yayılıyor.
Kitap gerçek anlamda bir körlükten bahsederken aynı zamanda gerçeklere karşı gözlerini sımsıkı kapatan , görmek istemeyen insanları da anlatmak için bu ifadeyi kullanıyor. Tüm şehrin kör olmasıyla yaşanan kaos, heyecanı sürekli yukarıda tutularak,merak uyandirilarak, için acıyarak ve bazen seni dehşete düşürerek akıcı bir şekilde anlatılmış.
Hulâsa; harika bir kitap. Okuyun ve okutunuz..
116 syf.
·
Puan vermedi
Tanrı'nın altında tanrısal özellikleri olan büyük göksel varlıkların günlük hizmetlerini gören işçi igigi'ler işlerinin yoğun ve zor olmasından dolayı Enlil'in annesi Nanna'dan yardım istiyorlar. Nanna, olası bir isyanı önlemek için okyanusların ve bilgeliğin kağanı olan Enlil'i sorunu halletmesi için görevlendirir. Enlil, tanrısal olguları olan kurban edilmiş bir göksel varlığın kanıyla yoğurduğu toptaktan İgigilerin yükünü hafifletmesi için köle ırk olarak insanı yaratır.
İnsanın yaratılışı Sümer yazıtlarında bu şekilde geçiyor
Tevrat'ta tanrı insanı çamurdan yaratır, yarattığı insanın burnundan kendi ruhunu üfleyerek can verir.. Kuran'da ise allah insanı çamurdan yaratır, kendi ruhundan. Üfleyerek can verir.
Kitapta tüm senavi dinlerin Sümer yazıtlarında geçen benzerliklerine değiniliyor. Bunlar hadisler ve ayetlerle desteklenmek istenilmiş. Benzerlikler mevcut evet.
Galiba işin özü sadece iyi insan olmak. Tum semavi dinlerin ve farklı inanışların da ortak noktası bu
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki KökeniMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 20064,133 okunma
Okur Takip Önerileri
192 syf.
·
Puan vermedi
"Kral Ziusudra'ya bir duvar arkasından, bir tufan olacağını fısıldamış ve hemen verdiği ölçülere göre bir gemi yapıp içine alabildiği kadar insanı ve hayvanı sokmasını önermiş Kral, Tanrının tarifine göre çok büyük bir gemi yapmış, insanları ve hayvanları içine sokup kapısını kapadığı anda, bir fırtınanın patlaması ile birlikte gökten sanki denizler gibi yağmur boşanıvermiş. Bir an da her şey, her yer sular altında kalmış. Buna karşılık kralın gemisi su yüzünde salına salına dolaşmaya başlamış. Bu, bardaktan boşa nırcasına yağan yağmur tam yedi gün yedi gece durmadan sürmüş. Yedinci gün Güneş Tanrımız Utu ışıklar saçarak gökyüzünde ortaya çıkmış. Yağmur dinmiş, sular çekilmeye, yer ısınmaya başlamış."
4000 yıl önce yaşamış Sumerli Ludingirra 'yı dinlemek ister misiniz? Kitabı okurken yer yer içim ürperdi. Tarihin dip noktasından biriyle konusuyormusum gibi hissettim. Üstelik bu bir günlük,ustelik bu günlüğü okuyabilmek için 33 yıl uzerinde çalışmışlar. Bence muhteşem bir eser. Tabii kafalar da karışmıyor değil hani. Bu bahsedilen bizim Nuh tufanı değil mi diye düşünüyorsun. Kafa karışıklığı iyidir ama zamanla neyin doğru neyin yanlış olduğunu güzelce ayırabilirsin.
Günlük 27 bölümden oluşuyor. Yönetimden evliliğe, kadın hak ve hukukana kadar. İslâmiyet öncesi Türk gelenekleriyle de bağdastırdığım noktalar oldu. Benzerlikler mevcut. Hatta tek farkı Türklerin tarih boyunca tek tanrılı olmaları.
Bildiğiniz ya da inandığınız doğruların sarsılmasına cesaretiniz varsa elinizde 4000 yıl önceden size seslenen bir kaynak var.
392 syf.
·
Puan vermedi
"Bazı sırları ömrü boyunca saklamak zorunda kalır insan. Her mezarın içine cansız bedenin yanında sakladığı sırlar da gömülür; hayatı boyunca görüp, işitip, yaşayıp anlatamadı ğı sırlar. Her insan, kimselere açık etmediği suçlarıyla, ayıplarıyla, hevesleriyle, hayalleriyle, günahlarıyla gömülür. Toprak, bu dünyanın en güvenilir sırdaşıdır."
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Dilinin sadeliğini, anlatımını çok beğendim. Hikâye ve karakterleri cok sevdim. Her insanın zaman zaman yükselişleri, düşüşleri,duygu bozuklukları etkileyici ve akıcı bir dille anlatılmış. Ben begendim, okumayı düşünenlere sevgiyle tavsiye ederim
400 syf.
10/10 puan verdi
Tek kelimeyle muhteşem bir kitap . Başucu kitap ,bir değil birkaç kez okunmalı.Hatta donemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 'in Yasar Nuri Öztürk 'u arayarak tebrik ettiği, "nutuktan sonra ikinci bir manifesto" dedigi yapıt. Sevgiyle tavsiye ediyorum.
324 syf.
8/10 puan verdi
"Eskiden Abdülhamid'e duyulan öfke herkesi birleştiriyormuş meğer. Kötüye gidişin tek sebebinin bu adam olduğunu düşünmek bir çeşit aldanma, bir çeşit rahatlamaymış. Ama gerçek bu değilmiş işte. Adam devrildikten sonra başını alıp giden sorunlar belki ortak bir nefret nesnesinde buluşmanın daha doğru bir denge sağladığını ortaya çıkarmıştı."
Aslında bu paragrafla kitabın ne anlattığını cok net anlayabilirsiniz . Kitabı okurken zaman zaman Şener Şen 'in şu repliği kulaklarımda çınladı "yaptım ama niye yaptım bir sor" . Ben ikna oldum:) Yazar Abdülhamid 'in insani yönünü ön plana çıkarmış. Günahıyla, sevabıyla,eksisiyle,artisiyla,baba, kardeş, eş Abdülhamid. Bence guzel bir kitap . Tavsiyemdir...
520 syf.
8/10 puan verdi
Rus yazar Bulgakov'un SSCB'nin devlet ateizmini ve yönetim baskılarını eleştirdiği hiciv mahiyetinde ki eseridir . Kitap bankta sizinle ne zaman oleceginizi konusan şeytan, firca üstünde uçan kadin,konusan kedi, geçmişe gidiş, geleceğe dönüş,betimlemeler, ayrıntılarla sizi hikayenin büyüsüne çekiyor. Bana göre tek sıkıntı -Rus edebiyatında hep yaşadığım gibi -isimlerin fazlalığı yani isimlerin hâlden hâle girmesi. İsimlere hakim oldugunuz sürece okurken bitmesini istemeyeceğiniz 520 sayfalık kallavi eser..
480 syf.
·
Puan vermedi
Katrei matem polisiye,tarih,edebiyat ve aşkın birleştiği ,İskender Pala kitaplarında alışık olduğumuz tüm tadlarin yine harmanlandığı bir solukta okuyacağınız harika bir kitap...
Topaç Yeye, Hafız Çelebi, Kara Şahin,Nakşigül,Damat İbrahim Paşa ,Patrona Halil ile yazar dönemin yaşam biçimini simgeleyen laleleri ve Osmanlı'da batılılaşmanın ilk adımı olan Lale Devrini kendine has üslubuyla bizleri olayların içine çekerek anlatıyor.
Kitapta ki tek muamma ana karakter olan Kara Şahin'in sonunun askıda bırakılmış olması...
"Aklının oyunları mıydı yaşadıkları? Yoksa aşktan aklını mı kaçırmıştı?"
346 syf.
10/10 puan verdi
Sahbaz'ın harikulâde yılı 1979 ,ismi gibi harikulâde bir kitap. Yazarın masalsı anlatımıyla Sahbaz'ın anlattığı öyküler 1979 ve 80'li yıllara giden o zor süreci ete kemiğe büründürüyor. Mine Söğüt 'ün okudugum her kitabına cok beğenmiştim ama bu kitabı gerçekten cok iyi. Tavsiye ederim️
