Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şerife Nur Güngör

“Ben sadece rahat bir zihin istiyorum efendim, bir sürü yükümlülükle kalabalıklaşmamış bir zihin. “
Reklam
İnsan kendini sevmeyi bilmeyince, başkalarınca sevilebileceğine de ihtimal veremiyor işte.
“Kendini kurban olduğuna inandırmışsın ve anlaşılan öyle hissetmeyi de seviyorsun. Kime kurban denir, söyleyeyim mi sana?” “….” “Kurban gibi davranmayı seçene.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Karadelikler yakınlardaki yıldızlardan kopan parçaları yutarak büyüyormuş. Tıpkı insanlar gibi. İnsanlar da içlerinin karanlığını, ruhunu emdikleri başka insanların aydınlığıyla besliyor.
Her şeye karşı alakâlarını kaybetmiş insanların psikolojileri nedir?Söyleyiniz bana. Işıkları çekilmiş, soluk bir dünya içinde yaşamak ne korkunç!
Reklam
İnsan uykunun karanlıkları arasında, bir kum tanesi kadar küçük ve kendi kendini teftişe muktedir bir şuur noktasını uyanık bırakarak, beyninin öte taraflarına istirahat verebilir mi?
Filistin, direnişçi gençler doğuran bir anneydi. Her gün kurban verdiği şehitlerin bir yenisini doğuruyor, direnişe ve özgürlüğe olan vefasını gösteriyordu.
Sayfa 124Kitabı okudu
Ölümün kıyısında, onu anlayacak, ona acıyacak hiç kimse olmadan böyle tek başına yaşayacaktı.
"Rahman'ın has kulları yeryüzünde vakarla yürüyen, cahiller onlara laf attığı zaman, 'selam' deyip geçen kullardır." (Furkan,63)
Bir insana çok değer verdiğinizde onu size karşı pervasızca davranması için cesaretlendirmiş oluyorsunuz, eğer asil değilse. Asil insan nerede durması gerektiğini bilen insandır. Karşısındakinden yüz buldu diye sınırları ihlal etmez.Sınır ihlali pervasız insanlarda görülür.
Reklam
Yetiştirdiği gençleri, kişiliklerine, yetenek ve birikimlerine en uygun olan istihdam alanına yönlendirmiş ve sorumluluklar vermiştir. Bu sorumluluklarında başarılı olmaları için de gerekli olan bilgiyi, özgüveni ve yetkiyi vererek destek olmuştur. Hem eğitirken hem sorumluluk verirken seviyeyi ve liyakati esas almıştır.
Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber, iki şeyden birisini seçmek durumunda kaldığında, günah olmadığı müddetçe hep kolay olanını tercih etmiştir.
Hz. Peygamber, genç sahabilerini tanıyor, onların ihtiyaçlarını biliyor, yakından ilgileniyor, fikirlerine değer veriyor, dokunuyor, dua ediyor, hediyeler veriyor, ikramda bulunuyor ve her vesileyle sevgisini açıkça gösteriyor. Bütün ilişkilerinde, 'sevilmeden önce sevmek', 'ilgi beklemeden önce ilgilenmek', 'anlaşılmayı beklemeden önce anlamaya çalışmak', 'dinlenilmeyi beklemeden önce dinlemek' gibi önemli iletişim ilkelerine özen gösteriyor.
Hz. Peygamber, terbiyesinde yetişen gençleri çok seviyor, onlar tarafından da çok seviliyordu. Bir defasında Muaz b. Cebel'in elini tutarak ona;''Ey Muaz, ben seni çok seviyorum" demişti.Bunun üzerine Muaz da;"Ben de seni çok seviyorum, ey Allah'ın Elçisi" diye karşılık vermişti.
İsyan denizinde boğuluyorum, şefaatini ver ey Allah'ın elçisi; cahil nefsin elinde esir kaldım, şefaatini ver... Zekâyî
148 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.