Ben Filistin'im...
Yakınmanın,öfkelenmenin ,ağlayıp inlemenin hiç faydası yok bana...Üstüne düşeni yapmayanların özgürlüğümü çaldığı yerdeyim.Bir avuç toprağa sıkışıp kalmış değil bedenim...Sınanmış heyecanların ,yoksul heveslerin ,hırçın sevdaların beslendiği yer benim...Ben de yaşayanları ,ben de yorulanları dinlendirir bir
Diyanet İşleri Başkanlığı YayınlarıKitabı okudu
T a r i h e y a l n ı z c a g ü ç l ü k i ş i l i k l e r
d a y a n a b i l i r , z a y ı f l a r ı i s e t a r i h
t a m a m e n s i l e r.
Sayfa 39
“Buna rağmen biz ezeli-ebedi olduğumuzu hissederiz ve biliriz. Çünkü zihin anlayarak kavradığı böyle şeyleri, hatırladığı şeyleri hissettiği kadar hisseder. Çünkü zihnin şeyleri görmesini ve gözlemlemesini sağlayan gözleri aslında birer göstergedir. Bu nedenle biz bedenimizin daha önce varolduğunu hatırlamasak bile, zihnimiz sonsuzluğun bakışı alünda bedenin özünü içerdiğinden, onun hem ezeli ve ebedi olduğunu hissederiz hem de bu varoluşun zamanla belirlenemeyeceğini, yani süreyle açıklanamayacağını.
“O halde zihnimiz bedenimizin fiili varoluşunu içerdiği sürece ancak onun devam edeceğini ve onun varoluşunun belli bir zaman dilimiyle belirlenemeyeceğini söyleyebiliriz; bir de şeylerin varoluşunu zamana göre belirleme ve ne kadar süreceğini kavrama gücünün olduğunu.”
S P I N O Z A
Sayfa 33Kitabı okudu
"Böyle ufuklara sahipken ve bilgi ve bilincimiz bu kadar açken, nasıl yetinebilirdik g ü n ü m ü z i n s a n ı y l a ?"
Sayfa 82 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
A m a d i l e d i ğ i n k a d a r u z a ğ a g i t:
H e p a y n ı g ö k y ü z ü n ü p a y l a ş a c a ğ ı z.
Sayfa 98
Kemal karısına âşıktı ve hep âşık kaldı. Hayatında ilk kez birini mutlu edebilmenin hazzını yaşıyor ve bunun da ‘kendini erkek hissetmek’ olduğunu düşünüyordu. Daha sonra hayata bakışını tamamen değiştiren Umay Bayülgen, başkalarını mutlu etmenin, kişiye
‘i n s a n l ı ğ ı n ı n f a r k ı n a v a r m a h a z z ı’
verdiğini ve bunun da mutluluk hormonu salgılayan beynin bir mucizesi olduğunu anlatacaktı
