944 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
DEMİR ALEV
Herkese Merhaba, Aktif olarak devam ettiğim bu platform da ikinci 10 puanımda hayırlı uğurlu olsun diyelim. Yine ilk 10 puanım serinin ilk kitabına gitmişti, ikinci kitabıda 10 puan verdim. Eleştirilerim var tabikide ilk kitap yıldızlı 10’du. Bu kitap sadece 10 diyorum :D İlk önce kitap baya uzundur. Yazar 2 kısma ayırmış kitabı ve bundan ötürü
Demir Alev
Demir AlevRebecca Yarros · Olimpos Yayınları · 2024340 okunma
272 syf.
5/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Eşyalar
Merhabalar, eser 11 başlıkta günlük hayatta da pek çok kez karşılaştığımız eşyaların kendi dünyalarına derinlemesine giriyor. Çelikten plastiğe, çikolatadan porselene kadar bir çok eşyanın tarihi, içeriği ve geleceği gibi konularda aydınlatıcı bilgiler veriliyor. Eserin dili akıcı ve okuyucuyu yormuyor. Kullanmış olduğunuz eşyalara farklı bir açıdan bakmak için kitabı okuyabilirsiniz. Fakat eser bana büyük ya da çok ilginç bir okuma deneyimi sunmadı. Eseri okumadan önceki durumun ile şimdiki arasında büyük bir fark göremiyorum. Uzun veya yorucu bir okumanın ardından hem sizi dinlendirebilecek hem eşyalara farklı bir açıdan bakmanızı sağlayacak hem de bilgilendirici bir kitap arıyorsanız bu eser doğru bir seçim olacaktır. Yine de eserin arka kapağında yer alan ya da bazı değerlendirmeler de rastladığım gibi insanın ufkunu bir kaç arttıracak ya da dünyaya bakış açınızı değiştirecek bir kitap demek bence çok abartılı bir yorum olur.
Eşyanın Tabiatı
Eşyanın TabiatıMark Miodownik · Domingo Yayınevi · 202034 okunma
Reklam
Arz-ı Mev’ud gerçek mi yoksa efsane mi? Günümüzde İsrail devlet aygıtını kontrol eden yapının, Tora’da geçen efsaneleri kasıtlı olarak entegrist ırkçı ve anakronik bir mantığa büründürdüğü; Filistinlileri, Amalek ile özdeş kıldığı ve onları şeytanlaştırdığı açıktır. Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak / Kütahya Dumlupınar Üniversitesi
Hıristiyan münzeviliği ve azizliği üzerine
Azizin ne olduğu değil, aziz-olmayanların gözünde ne anlam taşıdığıdır ona dünya-tarihsel değerini kazandıran. Onun hakkında yanılgıya düştüklerinden, onun ruhsal durumlarını yanlış yorumladıklarından ve onu kesinlikle kıyaslanamaz ve yabancı türden insanüstü bir şey olarak kendilerinden olabildiğince güçlü bir biçimde ayırdıklarından dolayıdır ki: tüm halkların, tüm çağların hayal gücüne hükmedebildiği olağanüstü gücünü elde etmiştir aziz. O kendini tanımamıştır; kendi ruh hallerinin, eğilimlerinin, eylemlerinin el yazısını, Kitâb-ı Mukaddes'in pnömatik yorumu kadar abartılı ve yapay olan bir yorum sanatına göre okumuştur. Doğasındaki eciş bücüş ve hastalıklı yan, tinsel yoksulluk, vicdan rahatsızlığı, mahvedilmiş sağlık, aşırı gergin sinirlerle bir arada kendisinin de, onu seyredenlerin de bakışlarından gizlenmiştir. Özellikle iyi bir insan değildi, özellikle bilge bir insan hiç değildi: ama insani ölçülerde iyiliğin ve bilgeliğin ötesine uzanan bir şey imliyordu. Ona İnanmak, tanrısal ve mucizevi olana, tüm varoluşun dinsel bir anlamına, gelecekteki bir kıyamet gününe duyulan inancı destekliyordu. Hıristiyan halkların üzerinde ışıldayan bir kıyamet-güneşinin akşam parıltısında, azizin gölgesi müthiş büyümüştü, öyle bir yüksekliğe ulaşmıştı ki bu gölge, artık tanrıya inanmayan çağımızda bile, azizlere inanan yeterince düşünür bulunmaktadır hala.
Sayfa 112 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
246 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
[Spoiler içerebilir] Kitabın edebi dilini, akıcılığı ve sizi hemen içine çekmesini bir kenara bırakıp yorum yapacağım çünkü o konuda çok başarılı olduğu aşikar. Elio’yu okumayıp Elio oluyorsunuz bir yerden sonra, Oliver’ın akşam yemeğine katılıp katılmayacağını korkuyla siz bekliyorsunuz, mayosunun rengine göre ruh halini siz çözümlüyorsunuz. Ancak kitabı okurken de filmi izlerken de aradaki yaş farkı ve Elio’nun henüz 17 yaşında olması beni gerçekten çok rahatsız etti. Oliver bir nevi ondan faydalandı gibi düşünüyorum. Onun için bir yaz kaçamağıydı belki ama Elio için her şeydi. Aradan geçen 15 yılda Oliver’ın evlenip bir yuva kurmasına karşın Elio’nun hâlâ tam olarak “geçmedi” demesinden bunu çıkardım en azından. Onun dışında ne şeftalinin başına gelenler rahatsız etti beni ne de başka bir şey. Kitap da film de çok güzel atmosferlerde geçiyor. İki erkek öpüşüyor ve dünyanın sonu gelmiyor; öfkeli ebeveynler, şantajlar, homofobi yok. Çok doğal ve çok tatlı. Elio acı çekiyor ama çektiği şey her 17 yaşında gencin çektiği türden bir aşk acısı, abartılı bir dram yok. Ayrıca tam bir “overthinker” olması, her hareketini defalarca düşünmesi, Oliver’ın her gülüşünden anlamlar çıkarmaya çalışması çok gerçekçi.
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır Beni
André Aciman
André Aciman
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır BeniAndré Aciman · Sel Yayınları · 20203,467 okunma
Terapide aman tek başınıza olun çok önemlidir diyen kadın en derin anılara girince hop iki ay görüşmeyi kesti. Neymiş efendim beni gostladığı için özür diliyormuş. İlk görüşmede de kavga ettik gerizekalı diyor ki sen zaten paranoid olduğundan çok normal bu tepkilerin, sözlerime güvenmemen, nasıl bir yokluksa benimki yahut nasıl bir açlıksa sonra özür mesajı atıp tekrar görüşmeye devam ettik..o da özür dileyip paranoid olma konusunda çok abartılı yorum yaptığını söyledi
Reklam
143 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.