Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hıristiyan münzeviliği ve azizliği üzerine
Azizin ne olduğu değil, aziz-olmayanların gözünde ne anlam taşıdığıdır ona dünya-tarihsel değerini kazandıran. Onun hakkında yanılgıya düştüklerinden, onun ruhsal durumlarını yanlış yorumladıklarından ve onu kesinlikle kıyaslanamaz ve yabancı türden insanüstü bir şey olarak kendilerinden olabildiğince güçlü bir biçimde ayırdıklarından dolayıdır ki: tüm halkların, tüm çağların hayal gücüne hükmedebildiği olağanüstü gücünü elde etmiştir aziz. O kendini tanımamıştır; kendi ruh hallerinin, eğilimlerinin, eylemlerinin el yazısını, Kitâb-ı Mukaddes'in pnömatik yorumu kadar abartılı ve yapay olan bir yorum sanatına göre okumuştur. Doğasındaki eciş bücüş ve hastalıklı yan, tinsel yoksulluk, vicdan rahatsızlığı, mahvedilmiş sağlık, aşırı gergin sinirlerle bir arada kendisinin de, onu seyredenlerin de bakışlarından gizlenmiştir. Özellikle iyi bir insan değildi, özellikle bilge bir insan hiç değildi: ama insani ölçülerde iyiliğin ve bilgeliğin ötesine uzanan bir şey imliyordu. Ona İnanmak, tanrısal ve mucizevi olana, tüm varoluşun dinsel bir anlamına, gelecekteki bir kıyamet gününe duyulan inancı destekliyordu. Hıristiyan halkların üzerinde ışıldayan bir kıyamet-güneşinin akşam parıltısında, azizin gölgesi müthiş büyümüştü, öyle bir yüksekliğe ulaşmıştı ki bu gölge, artık tanrıya inanmayan çağımızda bile, azizlere inanan yeterince düşünür bulunmaktadır hala.
Sayfa 112 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Otto Rank, bir insanın başına gelebilecek en büyük travmanın doğmak olduğunu söyler. İşkenceleri, tecavüzleri bilen insanlar olarak bunun abartılı bir yorum olduğunu söyleyebiliriz elbette ama çok haksız da sayılmaz Rank. 9 ay boyunca mutlak bir güven ve emniyet duygusuyla yaşadığımız, beslenmeyle ilgili en ufak bir sıkıntımızın olmadığı sıcacık
Sayfa 115
Reklam
506 syf.
10/10 puan verdi
Hayatımda bu kadar efsanevi, bu kadar benzersiz kurguya sahip bir kitap okumadığımdan emin olarak başlayacağım. Ardından da bu efsanevi kurgu ve ona tam yakışacak şekilde yazılmış efsanevi karakterlere yakışacak bir yorum olmasını diliyorum. Umarım kelimelerim anlatmaya yeterli olur -çünkü hiç olacağını sanmıyorum.- (Bu arada hislerimi biraz
Kanadı Kırık Hüma Kuşu
Kanadı Kırık Hüma KuşuHatice Aykut · Herdem Kitap · 201981 okunma
246 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
[Spoiler içerebilir] Kitabın edebi dilini, akıcılığı ve sizi hemen içine çekmesini bir kenara bırakıp yorum yapacağım çünkü o konuda çok başarılı olduğu aşikar. Elio’yu okumayıp Elio oluyorsunuz bir yerden sonra, Oliver’ın akşam yemeğine katılıp katılmayacağını korkuyla siz bekliyorsunuz, mayosunun rengine göre ruh halini siz çözümlüyorsunuz. Ancak kitabı okurken de filmi izlerken de aradaki yaş farkı ve Elio’nun henüz 17 yaşında olması beni gerçekten çok rahatsız etti. Oliver bir nevi ondan faydalandı gibi düşünüyorum. Onun için bir yaz kaçamağıydı belki ama Elio için her şeydi. Aradan geçen 15 yılda Oliver’ın evlenip bir yuva kurmasına karşın Elio’nun hâlâ tam olarak “geçmedi” demesinden bunu çıkardım en azından. Onun dışında ne şeftalinin başına gelenler rahatsız etti beni ne de başka bir şey. Kitap da film de çok güzel atmosferlerde geçiyor. İki erkek öpüşüyor ve dünyanın sonu gelmiyor; öfkeli ebeveynler, şantajlar, homofobi yok. Çok doğal ve çok tatlı. Elio acı çekiyor ama çektiği şey her 17 yaşında gencin çektiği türden bir aşk acısı, abartılı bir dram yok. Ayrıca tam bir “overthinker” olması, her hareketini defalarca düşünmesi, Oliver’ın her gülüşünden anlamlar çıkarmaya çalışması çok gerçekçi.
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır Beni
André Aciman
André Aciman
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır BeniAndré Aciman · Sel Yayınları · 20203,418 okunma
Terapide aman tek başınıza olun çok önemlidir diyen kadın en derin anılara girince hop iki ay görüşmeyi kesti. Neymiş efendim beni gostladığı için özür diliyormuş. İlk görüşmede de kavga ettik gerizekalı diyor ki sen zaten paranoid olduğundan çok normal bu tepkilerin, sözlerime güvenmemen, nasıl bir yokluksa benimki yahut nasıl bir açlıksa sonra özür mesajı atıp tekrar görüşmeye devam ettik..o da özür dileyip paranoid olma konusunda çok abartılı yorum yaptığını söyledi
276 syf.
5/10 puan verdi
Şanzelize Düğün Salonu ismi bi farklı gelmişti, güncel yazarlardan ziyade kalitesi nesillerce ispatlanmış yazarları okumayı tercih ediyorum. Biraz etrafıma bakayım dediğim dönemde bir tavsiye üzerine okudum bu kitabı. Açıkçası beğenemedim. Bir kere orjinal bir betimleme dikkatimi çekmedi oysaki ben bazı satırların altını çize çize okurum, kitabın ismi çekici ama öyküsü çok soğuk. Zaten ana karakteri tutup ağzını yüzünü dağıtmak istiyorsunuz :) Hani sevilir tarafı yok, kötü de olsa bi yerinden seversin ya yok sevemedim. Dostoyevskinin en ezik karakterlerini seversin ama bunun sevilir yanı yok :) Abartılı bir yorum mu oldu bilmiyorum, üzgünüm. Yine de yazarın emeğine sağlık :)
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20206,3bin okunma
Reklam
Syf47 Kimse doğuştan itibaren kendisine karşı reddedici olmaz. Syf71 Kendini değersizleştirme duygusu tıpkı bir duvar gibi önünüze dikilmektedir. Syf71 Cezalandırıcı ebeveyn modundaki kişi, kendi haklarını açık bir biçimde ifade etmeye izninin olmadığı duygusuna sahiptir ve hatta hiçbir şeye hakkın olmadığını hissedebilmektedir. Syf126 Size bu güne kadar iyi niyetli olan ikiden fazla kişi olumsuz yorum yaptıysa bu konuda haklı olabilirler. Syf145 Disiplin ve eleştiriyi kaldırabilme yeteneği esasen istenir ama sürekli kendini eleştirmek ve abartılı başarı baskısı sizi felç ve mutsuz eder.
687 syf.
·
Puan vermedi
Psikologların Psikoloğu diyorlardı, küçüklüğümden beri hep kitap okuyan birisiyim ve dostoyevski yi cok abartılı görürdüm, ta ki suç ve cezayı okuyana kadar ... Şu sekilde yorum yapabilirim , bu tür Rus klasikleri okumak icin belli bir kitap okuma gecmisi olmasi lazım, belki de bana oyle geldi . Siddetle tavsiye ederim . Konusu da su sekilde , tanrısal bakis açısıyla anlatılan bu romanda bas kahramanımiz raskolnikov islemek istedigi ve sonrasinda izleyeceği suctan dolayı iç hesaplaşma yapar . Ailesi , arkadas cevresi ve diger karakterler farkli kisiliklere sahiptir ve okurken bu konuda zorlanabilirsiniz. Bazen diyologlarda kısaltılmış sekilde birbirine sesleniliyor bizdeki ibrahime ibo denmesi gibi ... bu konuda zorluk cekmistim . Onun dışında insanın ic hesaplaşması, suçun kime göre değişir ya da topluma göre değişebilir mi , suçun cezası nasıl çekilir, vicdan dedigimiz sey nedir ? Bu sorular üzerinden insan aslında kendini arıyor ... Dostoyevski okumaya başladığımdan beri kendimi daha huzursuz hissediyorum bu iç hesaplasmadan dolayı. Kitap tavsiyesi olarak çok tavsiye edilen ama cogu kisi tarafından okumadığı cok belli olan bir kitaptır. Farkli yorumu olan varsa yazabilir.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,6bin okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Gece yarısından sonra Londra!!!
Martin Mystere (Atlantis) çizgi romanının ülkemizde Lal kitaptan Ağustos 2022'de çıkan 211 sayı numaralı macerası. Orijinali, 2021 yılı Ağustos ayında İtalya'da "Gli Uomini In Rosso" ismiyle Martin Mystere'in 378. sayısı olarak basılmış. Hikayesi
Davide Barzi
Davide Barzi
tarafından yazılan maceranın çizim
Walter Venturi
Walter Venturi
tarafından yapılmış.
Martin Mystere - Sayı 211 - Kırmızı Giyen Adamlar
Martin Mystere - Sayı 211 - Kırmızı Giyen AdamlarDavide Barzi · Lal Kitap · 20224 okunma
İngilizler savaş sırasında övünülecek bir yönetim sergilememişlerdi. Demokrasiye hazırladıklarını iddia ettikleri bir ülkeyi askeri diktatörlük ile yönetmişlerdi. İnsanlık tarihinin gördüğü en berbat kıtlıklarından biri olan 1943 tarihindeki Bengal kıtlığına sebep olmuşlardı. Bizzat Churchill'in talimatı ile açlıktan ölmek üzere olan
Reklam
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Denemeler'in Etkileri
Denemeler'in sınıflandırılmasının bu kadar zor olmasının nedeni de şüphesiz budur. Montaigne'in kendisi de onun eşsiz bir türün tek üyesi olduğunun farkındaydı: “Babaların Çocuklarına Olan Sevgisi Üzerine”de (II. 8), “Dünyada kerdi türünde vahşi ve abartılı bir anlayışa sahip tek kitaptır.” der. Bu iddia doğruluğunu korumuştur. Tamamen edebiyata veya felsefeye ait olmakla kalmayıp ikisi arasında muğlak bir biçimde gidip gelen bu eser, tarihsel olarak da ikirciklidir; yazıldığı çağın ve kültürün izlerini taşır ancak dikkatle dinlersek, içinden gelen ses hâlâ şaşırtıcı derecede tazedir ve kendi kaygılarımızla uyuşabilir. Birçok tanımlanabilir kaynak ile etkiden yararlanır ve Pascal'dan Nietzsche'ye, Andre Gide'den Virginia Woolf'a kadar geniş bir yelpazedeki yazar ve düşünür üzerinde muazzam bir etki yaratmıştır. Bu etki yelpazesi ancak dikkati konudan düşünce tarzına yönelttiği ve okuyucuyu kendi düşünce deneyini yapmaya davet ettiği benzersiz yöntemle açıklanabilir, Bu nedenle Batı kanonundaki konumu kendine özgüdür, her zaman kenarlarda gezinir ve her zaman yeni bir yorum bekler.
Sayfa 102
187 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.