Uyandığımda büyük bir neşeyle güzel güneşe bakarken "Onu göreceğim!" diye bağırıyorum sabahları, " Onu göreceğim!" Ve o an bütün gün yapmak istediğim başka bir şey gelmiyor aklıma. Her şey, her şey bu ümitle iç içe geçiyor.
Zaman zaman onu bu kadar sık görmemeye karar verdiğim oldu. Peki bunu uygulayacak biri var mı? Her gün kendimi kandırmaya çalışıp yemin billah ediyorum:Bir kez olsun yarın onu görme diye. Ertesi gün olunca yine karşı konulmaz bir sebep buluyor, ne olduğunu anlamadan bakıyorum onun yanındayım.
Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim. Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti.
Al beni de erit ateşinde gözbebekleri
Erit beni
Ruhumu aşkın potasında yak
Kahrolsun bu karanlıklar
Bu mesafeler
Bu zaman
Ben seni istiyorum
Ya seninle yaşamak
Ya da sende yok olmak
Sevmek nedir bilirim ben.Seni sevmeyi mesela.Senin gördüğün herşeyi görmeyi,güldüğün herşeye gülmeyi dokunduğun herşeye dokunmayı, hissetmeyi severim ben.Senden gelen herşeyi bilirim ben.Ama seni bilmem.Senin tarafından sevilmeyi bilmem,senin tarafından görülmeyi bilmem ben.Çünkü sevgilim bana hiç gelmedin ki sen.Sen bakmak ile görmek arasındaki farkı anlamazdın anlamaya çalışmazdın,ben ise edebiyatın ta kendisiyim.Sen edebiyatının.