83 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanoğlu olarak karşımıza dikilen bir gerçek olmadığı sürece “ölümü” hatırlamıyor ve üzerine hiç düşünmeden yaşıyoruz. Ancak o gerçek yüzümüze yüzümüze vurunca dünya öylesine boş, öylesine manasız geliyor ki hayattaki amacımızı, yerimizi, değerimizi her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünür oluyoruz. Korkuyoruz… Ya yalnız ölürsem? Ya acı çekersem? Ya birilerine muhtaç hale gelirsem? Diye… . İvan İlyinç’ de hayatını ölümün pençesine düşünce sorgulamaya başlayan, en çok da başkalarına eziyet olma düşüncesi ile ölmek isteyen ama bir o kadar da yaşama tutunabilmek için direnen bir adam. Üstelik çevresi ölümünden çıkar gözetenlerle dolu… . Son derece etkileyici bir klasik.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,9bin okunma
Sevgi kalbin aldığı nefestir
İnsan sevgiyle bütün ömrünü geçirebilir ama nefretle uzun boylu yaşayamaz. Nefret insanı yavaş yavaş çürütür, parçalar çünkü. Herkesin birbirini ittiği, birbirinden kuşkulandığı, birbirinden bazen küçük sebeplerle, bazen sebepsizce nefret ettiği bir hayat yaşıyoruz. Herhangi bir işte başarılı olmuş, başarılı olmaya yaklaşmış, hatta bazen sadece
Reklam
10/10 puan verdi
Bu da benden Zeze' ye....
Kitabın adı " Güneşi Uyandıralım " ama " Büyükler güneşi uyandırmayı bilmez." demişti Zeze kitabın sonunda. Haklı da aslında; biz büyükler çocukların güneşini çaldık, karanlıklara çağ açıp onları fenersiz bıraktık. Şimdi güneş nasıl uyandırılır nerden bilelim?... Şeker Portakalı kitabının devamı olan kitabımız Zeze ' nin
Güneşi Uyandıralım
Güneşi UyandıralımJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 202335,2bin okunma
Eğer Sana Derlerse Onlara De ki!
• Derlerse ki; "şimdi niye cihâda teşvik ediyorsun? Cihâda çıkmanın sebebi nedir? Bizim zamanımız onların zamanı gibi değildir ve her zamanın fâkihleri vardır, bugünün cihâdı kılıç ve bıçakla değil bilâkis medeniyettedir. İktisad öğrenmeye, siyaset medya toplumsal ilimler - ziraat - ticaret - diyalog sanayi tıp mühendislik - turizm -
lyilikseverlik, gerçek bir ruh erdemi olmaktan çok, kibrin bir kusurudur; çalım satarak hemcinslerini teselli etmektir, asla iyi bir davranışta bulunmak gibi bir bakış açısı yoktur; verilen bahşişin iyice bir reklamı yapılmazsa çok öfkelenilir. Eugénie, bu eylemin sanıldığı kadar iyi etkileri olduğunu da hayal etme: Bence bu tüm aldatmacaların en
56 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Ölüm her insan için ürkütücü bir son. Hayatın bir gerçeği olsa da insanın yüzleşmekten korktuğu ve biraz da merak ettiği farklı bir boyut. Sadece kendi başımıza geleceği için değil, aynı şiddetteki kaygıyla, sevdiklerimizin başına gelmesinden de korkuyoruz. Aslında sihirli bir kelime ölüm. Bazen bitmeyen bir acı, bazen kaçış yolu, bazen de sonsuz bir özlem ve en değerli olanın kaybedilişi… Kim ne anlam yüklerse, daha doğrusu kimin karşısına nasıl çıkarsa, ölüm o oluyor. Émile Zola, bu eseriyle daha önce kimsenin dokunmadığı ama herkesin bildiği ölümü farklı izlerle ölümsüzleştirmiş. Edebiyatta doğalcılığın kurucusu olarak kabul edilen Zola, gerçeği süslemeden, çirkinliklerini gizlemeden ve özel kahramanlar da yaratmadan eserlerini ortaya çıkarmış. Ölüm gerçeğini en doğal ve sahici yönleriyle romanında işlerken, okuru kendi bakış açısıyla farklı boyutlara taşımış. Ölümü, her kesimin ortaklaştığı ve toplumsal sınıf farkının yok olduğu tek mecra olarak düşünebiliriz. Ancak tutulan yas, değil sınıflar arasında, her bireyde bile farklılıklar gösteriyor. Zola, yaşamı ve ölümü yeniden sorgulamamız için bize bir fırsat sunmuş. “Ölüm gerçek, ölüm döşeği tabut, cenaze ortak, yas bireysel… Peki ölüm herkesi eşitler mi?” diyerek, okuyucuya hayat ile ölüm arasında, yeni ve soluksuz bir sayfa aralamış. Gayet akıcı, sade bir üslupla kaleme alınmış ve çok gerçekçi olan bu kitap okunmayı hak eden kitaplar listesinde yer almalı. Keyifli okumalar
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202215,7bin okunma
Reklam
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.