Acı ve gerçekçi bir kitap ki gerçek, bu hikayeler yaşanmış ve yaşanıyor. Kitap o dönemde idam karşıtı bir eser olarak yazılmış ve bir idam mahkumu son gününü anlatıyor. Kitabın başında biraz idam tarihinden ve bence kan donduran gerçek yaşanmış şeylerden bahsediliyor. Her konu gibi pek de şaşırmıyoruz aslında, tarih bunlarla dolu, tavizler, çıkarlar, yanan masumlar ve baştaki domuzcuklar!
Bir şeyi yaşamadan anlayamayacağımızı anlatmaya çalışıyor bence Kahramanımız. Basit bir şeyin değerini, bir güler yüzün bir gün ışığının, zamanın, sevdiklerinin yanında olmanın, kızının başını okşayabilmenin. Konuşmaya değer şeylerin ve konuşmaya değer insanların, balkonda müzik eşliğinde bir çay içebilmenin mesela...