Filiz Özdem- Rüya Bekleyen Adam
Yoğun duyguların yer aldığı, yürek burkan kısa ama kalıcı duygular ve betimlemelerle beni içine çeken bir eser oldu.
Selim o ufacık yaşında yaşadığı olaylara, yaşantılara maruz kalan bir karakter.Selim'in Suna ve Duru ile buluşması,Selim'in o koca ve naif yüreğini derinden görmemizi sağlıyor. Her birinin acı dolu yaşantıları var. Aslında yaşadıkları olayların benzerliklerini de görüyorsunuz. Farklı insanların benzer acılarla karşılaşmış bir nevi aynı duygulara ortak olmuşlar.
Olaylar bir düzen içerisinde yer almamış. Yaşanmış olan bir olayın sonucu ilk önce anlatıp ilerleyen sayfalarda nasıl gelişmeye başlamış olduğunu aktarılıyor. Rüya ve gerçek iç içe devam ediyor.
Roman türünde farklı yazılış aşaması ile yazılmış bir eser deneyimledim. Karışık gelebilir belki ama okuyucuda bıraktığı his çok naif.
Aşk ,tutku,aile,sevgi, umut,çaresizlik, yalnızlık ve vicdan gibi kavramları bir arada buluşturmuş Filiz Özdem.
~Aile kavramı ön planda,bir boşluk gibi yüreğinde o çaresizliği hissetmek, bir kayboluşun içinde olmak ve hayatta tutunacak kimsenin kalmaması ne acı...
"Kimsenin hayatı göründüğü gibi değil."
#alıntı
☆Oysa gelecek büyük bir belirsizlikti. Hatta kim bilir, gelecek kimimiz için bir gelecek bile değildi, belki de hiç gelmeyecekti.
☆Yerde kendi kendine duran,çevresini seyreden taş bile masumiyetini kaybedebilirmiş. Hatta ben ,o taşın ta kendisi olabilirmişim.
☆Oysa atkestaneleri algımızın kavrayacağı bir açıklık ve gerçeklikte dökülüp duruyor, dikenli kabukları patlayarak, içlerindeki kahverengi, parlak taneler zehir yeşili çimenlerin üstüne saçılıyordu.