Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Örneğin acının, yoksulluğun, sefaletin, ölümün ve bu buna benzer tüm kötülüklerin olmadığı bir dünya hayal edelim. Açlık mı? Yok, herkes rahatlıkla istediğini yiyip içebilmekte, çok güzel yerlerde barınabilmekte. Aşk acısı? Yok, herkes istediği kişiyle beraber olabilmekte. Kimse kimseyi kıskanmıyor, herkes birbirinin iyiliğini düşünüyor. Her şey dört dörtlük. Hatta öyle ki birbirimize iyilik yapmaya bile gerek yok, kıskançlık olmadığı için aşkın da tadı çıkmıyor. Çalışma yok, dert yok tasa yok… Böyle bir dünya bizde duygu denilen bir şey bırakmazdı sanırım. Yüzyılların getirdiği kültür, uygarlık, edebiyat, felsefe çöp olup giderdi. Özlem, aşk, hüzün ve belki de huzur, mutluluk törpülenir hatta biterdi. Eğer evren bir simülasyonsa, bu simülasyonun kodlarında büyük bir kargaşa çıkardı, arıza çıkar ve bir müddet sonra simülasyon yok olurdu. Yani işin ironik tarafı tam hedeflenen mükemmeliyete varınca mevcudiyet ortadan kalkardı. Yüzyıllar boyunca özlenen, hedeflenen o kutsal gün aslında her şeyin bittiği günle aynı.
`Antisayaç`
Ölülerimizi “sık kullanılanlara” ekliyoruz. Ölülerimize ölülerimiz ekliyoruz. Şans eseri yazmıyorsa adımız bir sayaçta Birhan, ben bunu hep “antisayaç” olarak okudum Yani sayılamayan, sayılmasın hiç aman Sahi biz kaç darbeden sonra ölülerimiz oluyoruz. Erkek ve kadın, iki farklı hayvan. Ve kuraldır öldürür hayvanlar âleminde güçlü olan. Mesele bu
Sayfa 36 - Metis
Reklam
Gelecekmiş
Gelecek öyle mi? Gelecek yok! Gelecek zaman değil. Hayal bile demek zor. Belki bir ikircim. Gizli bir ölüm korkusu ya da.Rengi, kokusu, sevinci, acısı ulaşmıştır bize. Uzansak dokunacağız sanki. Uzakta gördüğümüz her şeydir. Gelir, gelir ve bir türlü gelemez. Hayata katlanmak için yarattığımız en güzel büyüdür. Bir çeşit dünya cenneti. Geldiğindeyse zaten geçmiştir. Biz yine uzaklara bakıyoruzdur.
Her tarafın siyah olduğunu iddia eden biri varsa, anlarız ki, onun gözlüğü siyahtır. Endişeli bakış, kâinatta her şeyi endişe kaynağı olarak gösterir. İhanet korkusu yaşayan biri etrafını bir ihanet çemberi olarak görür. Sorun, görünenlerde değil, gözlerdedir, bakışlardadır. Her güzelin çirkin göründüğü bir görme açısı, her çirkinin güzel göründüğü bir bakma açısı mutlaka vardır. Her şey yolunda gitse bile kalbindeki karanlık sebebiyle hayatı ve olayları daima karanlık gören insanlar vardır. Bir bilge, hep olumsuzluğa odaklananları, çiçekleri bırakıp sadece yaraların üzerine konan sineklere benzetir.
Gelecek, öyle mi? Gelecek yok. Gelecek zaman değil. Hayal bile demek zor. Belki bir ikircim. Gizli bir ölüm korkusu ya da. Rengi, kokusu, sevinci, acısı ulaşmamıştır bize. Uzansak dokunacağız sanki. Uzakta gördüğümüz her şeydir. Gelir, gelir ve bir türlü gelemez. Hayata katlanmak için yarattığımız en güzel büyüdür. Bir çeşit dünya cenneti. Geldiğindeyse zaten geçmiştir. Biz yine uzaklara bakıyoruzdur.
Sayfa 53 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
601 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.