O kadar ağır işler yükleyeceğiz ki onlara, düşünecek bir anlık bile zamanları olmayacak. Hep iş, hep çalışma, hep açlık, hep yoksulluk, hep gelecek korkusu içinde olacaklar. Bu korkular onları kör, sağır, sersem, beyinlerini işlemez yapacak.
O kadar ağır işler yükleyeceğiz ki onlara, düşünecek bir anlık zamanları bile olmayacak. Bu karıncalara hiç bir zaman başlarını bile kaşıyacak bir süre tanımayacağız. Hep iş, hep çalışma, hep açlık, hep yoksulluk, hep gelecek korkusu içinde olacaklar. Bu korkular onları kör, sağır, sersem, beyinlerini işlemez yapacak. İnsanfiller, insankarıncalara hep bunu yaparlar.
Sayfa 165Kitabı okudu
"O kadar ağır işler yükleyeceğiz ki onlara, düşünecek bir an bile zamanları olmayacak. Bu karıncalara hiçbir zaman başlarını bile kaşıyacak bir süre tanımayacağız. Hep iş, hep çalışma, hep açlık, hep yoksulluk, hep gelecek korkusu içinde olacaklar. Bu korkular onları kör, sağır, sersem, beyinlerini işlemez yapacak. Ínsanfiller, insankarıncalara hep bunu yaparlar.
Sayfa 166Kitabı okudu
Marketlerin yağmalanması, bir diğerini düşünmeksizin raflarda ürün bırakmamacasına her şeyin alınması, modern insanın en büyük korkusunu tetikledi: Açlık. Tüketim toplumlarının en büyük korkusu, tükettiği şeyden yoksun kalmaktır. Bu toplumda içki, sigara, konferanslar, kitaplar, filmler ve yiyecekler, kısacası her şeyi bir tüketim maddesidir. Tüm dünya tüketici insanın ağzına layık bir lokma gibi görünür. Bu tüketim nesnelerini kaybedeceği düşüncesi de tüketim toplumunda büyük bir korku, panik ve kaos ortamı yaratır. Öyle ki bu kaos ve nesnelere ulaşamama hali, ölüm korkusunun dahi ötesine geçer. Tüketmekten mahrum kalma duygusu modern insan için rahatsız edicidir; çünkü bu nesneler hava ve sudan daha elzemdir. "Sahip olmak" düşüncesiyle hareket eden insan kendini sahip olduğu şeylerden ibaret görürse, bu nesneleri yitirdiğinde kendi varlığını da yitirecek, büyük bir korku haline bürünecektir. Elinden bu imkânlar alındığında ise kişiliğini kaybetme riskiyle karşılaşacaktır.
"Sabah güneşi doğmuyor
Açlık korkusu dinmiyor
Hayat uzun bir yolculuk
Sabah güneşi doğmuyor."
Gerçekleri dikine söyleyebilen bilim adamları
Gerçekleri dikine söyleyebilen bilim adamlarına artık çok seyrek rastlıyoruz. Yalnız bunu yapabilenler Dünya çapında şöhret sahibi olurlarken, bir taraftan da düzeni bozan kişiler olarak ülkelerinden kovuluyor ve sonunda inanmadıkları bir Dünya görüşünün tutsağı olarak boğazı tokluğuna çalıştırıyorlar.
Sayfa 175Kitabı okudu
