Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden "iyiliğin kökeni"ni incelemezler, araştırmazlar? Herkesin derdi "kötülük" ya da "iblisliğin kökeni". Eğer serseriler kötülük yapıyorsa bu onların tercih hakkı. Yani adamlar kötülüğü benimsemişler. İyiler de iyiliği.
Seni, senden daha iyi tanıyıp sana seni anlatan değerler kaybı!
" Onun sessizliğini idrak edebilecek adamlar göçüp gitmişlerdi; hayatın sınırlarının ötesinde ve sonsuzluğun gözleri önünde varlıklarını nasıl sürdüreceklerini bilen adamlar artık yoktu! "
Reklam
Hasta değilim ama 3 aydır kulaklığımın yasını tutuyorum
Öyle adamlar tanımışımdır ki, bir eşyaları çalındı diye bundan bütün yaşamları boyunca söz etmişlerdir. Mülkiyet hastaları!
İyi olduğunu zannettiğin kimsenin kötülerle düşüp kalktığını görürsen, iyi zannettiğin kimseye kötü zanda bulunma da şöyle de: 'Benim kötü ve şerli gördüğüm adamlar iyi adamlarmış ki iyi kimseyle düşüp kalkıyorlar. Ben onlara su-i zanda hata etmişim.' Yani münasebeti hayırda gör, şerde görme. Allahü Zülcelâl, hüsn-ü zandan dolayı kıyamette kimseye sual sormayacaktır. Amma su-i zanda sorgu var. İnsanların en çok gaflete düştükleri yer burasıdır.
"Dünyada ne adamlar var, yüzü insan, içi odun. Neyse."
" Koskoca dünyada, yalnızca bir milyon tane gerçekten kötü adam var. Büyük güç sahibi olanlar ile zengin olanlar, yani kararları uygulanan bir milyon kişi. Sayıları on milyon olan a**** adamlar ise kötü adamların aldıkları kararları uygulamaya çalışan asker ve polislerden ibaret. Onlar, on iki anahtar ülke ile diğer yirmi ülkenin ordusu ve polis güçleri. Toplamda gerçek bir güce ya da yaptırıma sahip olmayan on milyon kişi var. Genellikle cesur insanlar olduklarına şüphe yok fakat aynı zamanda aptallar, çünkü hayatlarını onları satrançta birer piyonmuş gibi kullanan hükümet uğruna vermeye hazırlar. Oysa uzun vadede o hükümetler, onları her zaman hayal kırıklığına uğratıp bir başına bırakıyor. Ülkeler, savaş kahramanlarını görmezden geldiği kadar kimseye görmezden gelmemiştir. " " Yüz milyon korkağa gelince, onlar da kötü adamların bildiğini okumasına izin vererek başlarını diğer yana çeviren bürokratlar ve memurlar. Onlar bu bölümün başı,şu komitenin sekreteri ya da diğer kuruluşun başkanı. Müdürler, yetkililer, belediye başkanları, mahkeme görevlileri. Kanunları uyguladıklarını ya da sadece işlerini yaptıklarını ve bunu yapmazlarsa bir başkasının nasılsa yapacağını söyleyerek kendilerini savunurlar. Onlar neler olup bittiğini bilen ama bundan asla bahsetmeyen, bir adamı idam mangasının önüne götüren kağıdı imzalayan ya da bir milyon insanı aç bırakarak yavaş bir ölüme mahkum eden yüz milyon korkaktır. "
Reklam
Ne var ki kelimelerimiz altın paralar misali kesilip kırpılmış, başka madenlerle karıştırılarak değersizleştirilmiş ve kullanılmaktan yıpranmış bir damgayla damgalanmıştır.
Sayfa 67
Ölüm bütün borçları öder.
Sayfa 65
"Büyük adamlar yalnızlığa mahkumdur."
Sayfa 27 - Parantez YayınlarıKitabı okuyor
Adamlar həmişə belə deyir: “Məntiqsiz zorakılıq”. “Məntiqsiz qətl”. Güya qətlin məntiqlisi də olur.
Reklam
Sadece senin torunu değil, kö­yün bütün çocuklarını okutalım o zaman..Okutalım ki, içlerinden kafalı adamlar çıkıp bize sahap olsunlar
Bir keresinde Koca Adam ortalarda yokken, bana bir erkek yaklaştı ve ben onunla beraber olmak istemeyince koca bir kayayı yerinden kaldırdı. Bu ona izin vermem gerektiği anlamına geliyordu. Erkeklerin hepsi böyledir. Eğer boyun eğmezseniz acayip sinirlenirler. Bu küçük adamlar kendini bir şey zanneder. Seksi olduklarını düşünürler. İstedikleri herkesi elde edebileceklerine inanırlar.
say yayınlarıKitabı okuyor
Bir solukta anlaşılır gibi.. :)
İnsanlık tarihi boyunca, toplumların yaşamlarında; beylik demagoglar, zamane uşakları, saray soytanlarıları ve sirk cüceleri, hecin devesi gibi yol alanlar, söylenenleri yapan adamlar, tipik mandacılar, sömürge psikolojisiyle yaşayanlar, idarecinin en kötüsüne talimli olanlar, korkaklıklarını gizledikleri için "kapalı ağza armut
Sayfa 78
... "tüm o üzgün genç adamlar" bir kızı öptüklerinde kendilerini güçlü hissedebiliyordu fakat artık bu "rutin" bir durum olduğundan kimseye özel bir güç hissi vermiyor; .
“Çölün ortasında bir medeniyet ışığı, yağlı,mavi tulumlarıyla çalışan işçiler.Cana can katan adamlar. Toprağı,taşı toprağı dile getiren adamlar, toprağın makinanın adamları var olsunlar.İnsan,bu adamları,yenilmez sanılan kurağın,yokluğun karşısında savaşta iken daha çok seviyor, onlara daha çok güveniyor. İnsanoğlunun gücüne insan burada daha çok inanıyor.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.