" yaşamla ölüm arasındaki yarışta sadece bir dinlenme olan ağır bir uykuya daldım."
Sayfa 41
Kafamın içindeki müzik sesi siren sesleri ile karışıyor. Bağırışlar ve sirenler arasında içinde bulunduğum o sıkışıklık hissi hiç geçmiyor. Kaybettiğim bilincim ruhumu gerçekten de yaralı bir kumru olduğuma inandırmaya yetiyor. Ne etrafımdaki yosunlar beni bırakıyor ne de ben yaralı yanımı bırakıyorum. Hani hayatımız boyunca hep bir yerlerden sıyrılmaya, çıkmaya çalışırız ya... Oradan çıkarız ama kalıntılarından kurtulamayız hani. Ruhum o yosunlardan asla kurtulamıyor. Çünkü evi gökler olanın sularda işi yoktur. Benim yerim herkesin ardıydı, benim yerim geri plandaydı, gölgedeydi. Çıkıp parlamak istediğim her an ışıklar beni yaktı. Hayatıma uzattığım her zeytin dalı bana kırılarak döndü. Sevilmeyen bir çocuktum, görülmeyen bir çocuktum. Anneniz ve babanız bile sizi görmek istemediğinde en büyük tutkunuz herkes tarafndan görülmek olur. Bu bir çocuğun içine düşebileceği en tehlikeli tutkudur. Görülme isteği beni mantıksızlığın zirvesine itti. Öne çıkma isteği beni kırdı, yordu, mahvetti. Sonra günün birinde çok uzun bir uykuya daldım. Çok kasvetli, çok derin, çok ağır bir uyku...
Reklam
"Yaşamla ölüm arasındaki yarışta sadece bir dinlenme olan ağır bir uykuya daldım"
"Yaşamla ölüm arasındaki yarışta sadece bir dinlenme olan ağır bir uykuya daldım."
Sayfa 41 - TuanKitabı okudu
Yaşamla ölüm arasındaki yarışta sadece bir dinlenme olan ağır bir uykuya daldım.
Gitmek bütün aşklardan vazgeçmek değildir, kalp harplerinden yenik çıkmaktır ve bir tenin pervazından düşmektir uzağa.. Çok gittim biliyorum. Her gidişimde kendimi buldum nereye savurdularsa. Tenimin iz düşümlerinde pas geçtim hayatı. Baktım sağıma soluma, payımda ne kötülük varsa kustum. Eşit olamadık hiç bir zaman susuşlarımızda.. Ben
Reklam
67 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.