---Okumak isteyenleri caydıracak ve yazarın ekmeğine kan doğrayacak yorum içerir.---
Olmayan migrenim tuttu. Soldan soldan kafam ağrıyor şu anda. Son 30 sayfasını uyuklayarak okudum ki kitap bitsin yorumlayım da uyuyayım diye. Ertesi güne bıraksam içim soğuycak, yazcaklarımı yazamıycam çünkü...
bu kitabi tatilde olup yanımda okuyacak bişeyim
Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!
Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Nar çiçeği rujlar, ışıldayan farlar, metalik ojeler, sürüldüğünde cildi porselen gibi yapan fondötenler.
Ben bir süs bebeğiyim.
Güzellik algısının, kişiliği körleştirdiği 21. yy'a hoşgeldiniz... Zamanınızın büyük bir bölümü çalışmakla, arta kalan bölümünüyse bu paralarla kendinizi parlatmakla geçireceksiniz demektir. Şimdiden başarılar.
Prada
Uzun zamandır okurken sinir krizi geçirdiğim, başımı duvarlara vurmak istediğim, içinde sevecek bir şey bulamadıkça goodreads puanını düşünüp bir mantık bulmaya çalıştığım bir kitap olmamıştı. Sevmediğim çok kitap okudum ama beni bu kadar sinirlendireni görmemiştim.
Baştan söyleyeyim, kitabı sevenlere lafım yok. Yalnız bana fan girl modlarında
Süt içtim acım hafiflesin diye
Zehrimi alsın diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
Siz zehir nedir bilmezsiniz
İlahiler öğrendim.
Zehir aşkı bilir oysa bayım!
Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım, Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
~
❝
Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi,
Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan.
Yıllarca biriktirdim
rengarenk çokomel kağıtlarını kitap aralarında.
Aşık olduğumda,
çikolata kokardı kırmızı yazgım.
Hayatıma hayat diyemem artık.
Sarı yazgım her sonbahar onu
biraz daha fazla, ömür yaptı.
Maviye de, yeşile de dili dönmez ömrümün artık.
❞
~
(...)
Bir kadın kendisinin kıyafetlerini yıkarken
orta doğuda
atlas okyanusunda
türlü bahanelerle gelir kapitalizm
çünkü başörtüsü vardır kadında
hep hizmetçisidir kendisinin
bez parçası diye bahseder ondan hep
anlam yükünü bilmez
İskilipli Atıf Hocanın cevabını bilmez
anlam ve değer yargılarını geliştirmek ona göre
kendi görüşünü