Insanoglu dunyaya hukmettigi binlerce yillik surede pek cok basariya imza atti. Once bitkileri toplayarak beslendi, ardindan tasi yontarak silahlar gelistirdi ve hayvanlari avlamayi ogrendi. Zamanla hayvanlarin derisinden kendisine ortu yapabilecegini kesfetti ve modayi yaratti.Magara duvarlarina sekiller cizdi ve resmi yaratti. Ardindan gruplar
Ah ömrüm ne boş geçtin sen! Ne beyhude cevelan ettin bu dünya aleminde. Bak ki kaç seneyi tamam ettin bu sürgün diyarında. Yaşın kaça geldi, kaç yaz, kaç bahar gördü gözlerin! Lakin sen halen dahi bir maksada eremedin. Bir kez dahi olsa gidip de Ravza'ya yüz süremedin.
"Ahhh diyorum Ahhhh! Derinden, çok derinden bir ah ediyorum...Bahçendeki gülü, o yüzünü güldüren papatyaları bırakıp gitmişliğine mi yanayım..Yokluğunun üzerinden geçen bu kaçıncı bahar..."
Zelzelede tüm köy yıkılmış, açıkta kalmışlardı. Çiçekler bu bahar açmayacak. Dağın üstünden gelen bulutlar kapkara olacak. Kar ışıltısını yitirecek bu bahar yeşil olmayacak. Kuzular melemeyecek, ekinler de yanacak..
Gel Artık Ne Olur
Her çıktığım yoldan eli boş dönüyorum. Sana çıkan yollar
çoktan tutulmuş, kararmış bütün sokak lambaları, içsiz bütün şarkılar. Aklım bulanıyor, her deneyişim bir başka kaybedilmişlik, tuz beyazı melekler gelip giriyor kanıma, rüyalardan uyanırken bölük bölük, uyku aralarında susuz kalıyor gibiyim, ölürcesine seviyorum seni, burnumda çim kokusu, lanet olası bahar çiçekleri şimdi de sensiz açacak, ahhh bu ne kadar
sensizlik böyle, dayanamıyorum, gel artık ne olur...
youtu.be/rl8J6r9LKuU
..::: AHMAK GÖNÜL :::...
Ahhh koruyabilseydim böylesi zamanlar için eşkiyalığımı
Çapraz fişekliklere mermi diye sürerdim yalnızlığımı
Sonrada bir dağ başının pusatında
Sisin gümüşten yatağına çekerdim, geri kalanımı..
Meğer teslim etmişim dürbünlerin uzağı yüreğimi
İki çıplak silah gibi üzerime
....ölürcesine seviyorum seni, burnumda çim kokusu, lanet olası bahar çiçekleri şimdi de sensiz açacak, ahhh bu ne kadar sensizlik böyle, dayanamıyorum, gel artık ne olur...
Uçup gideni
Göç eden sade kuşlar sanırdım
O ilk bahar sabahında elinde valizin
Elini sallayarak gidişinden anladım
Artık bana baharın olmadığını
Şimdi nasıl nefes alacağım
Nasıl bir solukta unutacağım
Ben seni hiç sevmemiştim diyeceğim
Söylesene
Uyan de mesela uyan düştü kabustu de
Hiç baharın sevda salıncağına binmedim de
Göçmen kuşlar
" Okuldayken aynı sıralarda oturmazdık, ama sıcak bahar günlerinde sınıfta uzun tartışmalardan sonra pencere açıldığında, hemen arkasındaki kara tahtanın karasından aynalaşan camın içinde yansıyan yüzünü şimdiki gibi seyrederdim."
Yol uzun olunca, birkaç arabaya binip inmekle uğraşmadan tek seferde gidelim dedik. Nereye diye sormayın, köye yahu köye! Anlatmıştım ya: Sabahın, uyanışın, kuşların sesi; börtü böcek, çiçeklenmiş ağaçlar: bahar. Hah! Bu sebeplerle beklemeye koyulduk işte durakta. Bir baba ve tahminen on yaşlarında olan kızı da bankta oturmuş hemen yanıbaşımızda
Zulüm kötü bir şeydir Hanna,
Yoksulluk utanılacak bir şeydir,
Dünyanın neresinde olursa olsun.
Kötülüğün sesi dünyanın neresinden gelirse gelsin Hanna.
İyi değildir, yüreğimizi dağlamalı kötülük..