Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arzular ihtiyaçlarda doğarlar, ancak, onlara iradenin ince ayarlarıyla yaklaşmasını beceremezsen, kendi sularının engel tanımayan akışlarında boğulmaya başladığını, çok ama çok geç fark edebilirsin...
Gözlerinden, burnunun, üst dudağına düşen fark edilmez incelik gölgesinden öperim canım, öperim ömrüm. Yaşşa!
Reklam
“Madde enerjidir; enerji de madde!.. Aradaki fark, gelip geçici bir hâldir... Eğer madde dediğimiz şey, kitlesini bırakıp ışık hızıyla seyretmeye başlarsa biz ona radyasyon-ışın, yahut enerji deriz... Yok eğer, enerji bilakis yoğunlaşır, katılaşırsa, durgun bir hâl alırsa, biz onun kitlesini tayin ve tespit edebiliyorsak, bu defa da ona madde, deriz...”
Leyla Yokuşu!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu. Su adamı boğar ateş yakarmış. Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış...
"Ne fark eder?"dedi Ahmed Yasin kendi kendine. "Yahudiler Filistinimi silahla, topla,tankla işgal ederken, Yahudi zihniyetliler bir İslâm beldesini manen işgal ediyor. Ne fark eder?"
SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir: "...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Sayfa 442Kitabı okudu
Reklam
Bu alemde her ne varsa benim sıfatımdır. Ben olmasam bir şey olmazdı. Ben hepim yahut hiçim, ben hiçim yahut hepim. Zaten hiç ile hep aynı şeydir, tek bir şeydir. Lakin fark cehli bir şeyi iki adla yad ediyor.
İşte bu bilgi yığnının altında bir gün vicdanımı tahlil ettiğim vakit hayretler içinde garip bir terkip kesildiğimi fark ettim. Ben küfür ile imandan, ikrar ile inkardan, tasdik ile kuşkudan meydana gelmiş bir şey olmuştum.
Hı?
Bu âlemde her ne varsa benim sıfatımdır. Ben olmasam bir şey olmazdı. Ben hepim yahut hiçim, ben hiçim yahut hepim. Zaten hiç ile hep aynı şeydir, tek bir şeydir. Lakin fark cehli bir şeyi iki adla yâd ediyor.
Başka bir grubun rivayeti de bu manadadr. "Şüphesiz ki Allah tövbe kapısını bid'at sahiplerine kapatmıştır. "Bu,o kişi bidatından tövbe etmez anlamındadır. Çünkü o kimse bid'atı ile hidayet üzere olduğunu zanneder. Eğer tövbe ederse, o hidayet sandığı şey için de tövbe etmesi lazımdır. Kafirin tövbesini kabul etmesi gibi.. Bazı kimseler de söyle diyor: "Hiçbir şekilde bid'atçının tövbesi kabul edilmez. Çünkü o, inkarcının yaptığı yanlışı yapmıştır. Bazılar da şöyle diyor: "Allah celle celaluhu bid'atçıya tövbe izni vermez. "Bu rivayetin manası șudur: Bid'atçı yaptığı bid'atı güzel gördüğü müddetçe ondan vazgeçip tövbe etmez. Ancak Allah ona, yaptığının kötü olduğunu fark ettirirse o kimse yaptığına karşılık tövbe eder. Kafirin dalalette olduğunu fark etmesi gibi. Bid'at ehlinin çoğu, yaptıklarının dalalet olduğunu fark etmiş ve ondan tövbe etmişlerdir. Bunların hesabını Allah'tan başkası bilemez. Haricilere ise ibn Abbas gönderilmiş ve onlarla münazara etmiştir. Bu münazara sonucu yarıya yakını tövbe edip dönüştür.  Geriye kalanlar da Ömer b. Abdulaziz ve başkaları tarafından ikna edilip bid'atten vazgeçirilmişlerdir.  Onlardan bazıları ilim sohbetlerine katılmış ve tövbe etmişlerdir. Bu gibi kimseler çoktur.
Sayfa 49 - İstiğfar Önemi ve Kulun Ona İhtiyacıKitabı okudu
Reklam
Mesela bir korsan var . Pietro Lanza diye. Bu Akdeniz'in en mela­net korsanı olabilir. Korfulu. Pietro'nun bir oğlu var , o da babası gibi. Kilise yağmalıyorlar, mücevher hırsızlıkları yapıyorlar . . . Bunlar Padi­şah 1. Ahmed'i hedef almışlar. Padişah için bir hediye hazırlıyorlar. Üstü güzel kokular saçan ama altında barut olan, bir bomba düze­neği, hediye şeklinde. Bunu sultana yollayıp, patlatmak istiyorlar. Venedik'te belgesini buldum, ama Sultan ölmediğine göre demek ki yollayamadılar. Ya da yolladılar, padişaha ulaşamadan fark edildi. Ne olduğu bilinmiyor. Ama niyet ve teşebbüs var.
Sayfa 153Kitabı okudu
Hafızı dinleyenlerin yüzde doksanı, okunan şeyin doğrusu benim okuduğum mu, yoksa hafızın okuduğu mu olduğunu fark etmekten acizdir. Bir adam bunlara tecvitle her ne okursa Kur'an sanırlar. Yalnız ve yalnız başlarını sallarlar.
(...) Gözlerinden, burnunun, üst dudağına düşen fark edilmez incecik gölgesinden öperim canım.
Bir gün bu bilgi yığınının altında vicdanımı tahlil ettiğim zaman hayretler içerisinde tuhaf bir karışıma benzediğimi fark ettim.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.