Ahmet Râsim’in mutlakiyet, meşrutiyet ve cumhuriyet dönemlerine tanıklık etmiş bir gazeteci, tarihçi ve de elbette yazar olması başlı başına ilgi çekiciyken, bir de size hitap eden ustaca bir tarzda yazdığını görünce, geriye kitabın tadını çıkarmak kalıyor insana. Doğrusu, hemen her makale muhayyileme, ana dilime ve gönlüme bir doyulmaz ziyâfet oldu.
“Muharrir Bu Ya!, Ahmed Râsim’in çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış makalelerini bir araya toplayan bir eserdir. Ahmed Râsim’in bunları bir ciltte toplaması çok hayırlı ve faydalı olmuştur. Çünkü bu makaleler, sıradan yazılar değildir. Yazarın uzun meslek hayatının kazandırdığı bilgi ve tecrübeye dayanır.
Değişik konulara değinen yazılarında; tarihi değer taşıyan hatıraları, basın tarihimizi ilgilendiren bilgiler, Karagöz ve Orta Oyunu hakkında gözlemlere dayanan açıklamalar, halk edebiyatına ışık tutan düşünceler, bugün bir kısmı unutulmaya yüz tutmuş gelenek ve göreneklerimiz yer almıştır. Hepsini birleştiren nokta, Ahmed Râsim’in yazı ustalığıdır. O, hangi konuyu ele alırsa alsın, nasıl işleneceğini, nasıl ilgi çekici hale sokulacağını, kısaca, nasıl yazılacağını ve okutulacağını bilen bir yazardır. Bu nitelikler, bütün eserlerinde ve yazılarında görülür. (...)"
(Önsöz, Hikmet Dizdaroğlu, s. 7)
