Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dalkavuklar Gecesi'nde de adı ters çevrilmiş (İduskam) olumsuz kahramanlardan biri olarak yer alan Sadri Maksudi hakkında Atsız'ın fikri sonradan değişmiştir. 30 Ağustos 1964'te Ankara Türkocağı'nda yapılan Türkçüler Derneği Kurultayı'nda saygı duruşunda bulunulan ölmüş "Türkçüler" arasında Sadri Maksudi de vardır (Ötüken 9, 12 Eylül 1964:9). Ve nihayet Atsız'ın "Profesör Caferoğlu Ahmet" başlıklı yazısındaki şu cümleler, bu konuda fikrinin değiştiğinin kesin delilidir: "Son kırk elli yılda, Türkiye'de yaşayıp da millî kültür ve sanat alanında seçkin yer tutanlar arasında Dış Türkler'in çokluğu dikkati çeken ve üzerinde durulması gereken bir konudur. Akçuraoğlu Yusuf, Ağaoğlu Ahmed, Ayaz İshakî, Zâkir Kadirî, Abdullah Battal Taymas, Sadri Maksudi, Reşit Rahmeti Arat, Akdes Nimet Kurat, Ahmet Temir, Zeki Velidi Togan, Abdülkadir İnan, Mehmet Sadık Aran ve diğerleri gibi Caferoğlu Ahmet de..." (Ötüken 134, Şubat 1975: 3).
Nevâî büyüklüğü diye bir şey var
Nevaî'nin Mecalisü'n-Nefais adlı küçük, fakat çağıran edebi ve kültür hayatını açıklamakta çok önemli bir yeri olan eserine bakılacak olursa, Nevai tarafından bilinen ve tanınan üç yüzü aşkın Türk şairinin yüzde doksam Farsça yazmayı tercih etmiştir. Ali Şir Nevai'yi yıldıran ve sıkan bu gerçek, nihayet şairi, hayatının sonuna doğru Türkleri ikaza mecbur etmiş ve o da hiçbir şeyden çekinmeden Muhakemetü'l-Lugateyn adlı eserini yazmaya mecbur olmuştur. Sahası olmadan, Türk dilinin Fars dili üzerindeki üstünlüğünü ispata kalkışan Ali Şir Nevai, açık söylemek gerekirse bu hususta oldukça zayıf kalmıştır. Dillerin bir diğerine karşı üstünlüğü meselesi, umumiyetle ne münakaşa ne de iddia edilir. O, bu eserivle yalnız ikaza çalışmış ve kendi mensubu bulunduğu Türk muhitini, Farsçayla beraber Türkçede de yazmaya davet etmiştir. Fanatik bir dilci ve şair değildi. Kendisi Arap ve Fars dillerini kendi anadili kadar bilir ve yazardı. Lakin öz dili varken yabancı Fars dilinin esaretine ve taklidine tahammülü yoktu. Çevresi ve köyleri kamilen [tamamen] Türklerle meskûn olduğu halde, şehirlerin aristokrasi sınıfının Fars dilinin üstünlüğünü sağlaması, elbette Türkçü bir düşünür için tahammül edilmez bir meseleydi.
Sayfa 570Kitabı okudu
Reklam
Caferoğlu ile daha sonra Atsız'ın aralarının düzeldiğini belirtelim:
Caferoğlu Ahmet Bey: Türk Lisanı tarihi müderris muavininin en az bildiği şey Türk lisanıdır. Kendisi çalışkan ise de telâşı ve Türkçe’yi bilmemesi yüzünden her yaptığı iş yanlış oluyor. Belli başlı eserleri "Ebü Hayyân lügati", "Tukyu ve Uygurlarda han unvanları" ve "Türk lisanı tarihi notları”dır. Takriben 2500 kelimeden
Belki de yerli Türklerden filoloji profesörü çıkmayışının sebebi Hasan Aliydi. Malûmdur ki üniversitemizin iki seçkin filoloji profesöründen biri, yani Caferoğlu Ahmet, Azerbaycanlı; öteki yani Raşit Rahmi Arat, Kazanlıdır. Yerliler arada katılıp gitmiştir. Hattâ Ahmet Caferoğlu, Türkiye’ye daha önce geldiği ve yerli kadınla (hatta kadınlarla) evlenip zeytinyağı yemeğe alışarak biraz olsun yerleştiği için hâlâ ordinaryüs olamamıştır.
Türk milletinin ve dilinin önemini ortaya koymak için Türkleri tebcik eden hadisleri de almıştır eserinde .Ve bu hadisleri doğruluğunu göstermek için kaynakların açıklamasını da yapmıştır.
Kâşgarlı'dan Örnekler
Biş erngek tüz ermes. (Beş parmak düz -bir- olmaz.)
Sayfa 50 - Altınordu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kâşgarlı Mahmud'un şahsiyetine ışık tutan noktalardan biri de Bağdad şehrine gidişi ve eserini zamanın halifesi Ebü'l-Kasım Abdullah bin Muhammed-el-Muktedi-biemrillah'a sunuşudur.
Sayfa 20 - Altınordu YayınlarıKitabı okudu
1944/Türkçülük-Turancılık Davası
... bir komite seçilip başkanlığına Sıfır’ın getirildiği hakkındaki rapor, eski İçişleri Bakanı Hilmi Uran imzasıyla Sıkı Yönetim Komutanlığına gönderilip Irkçılar‐Turancılar dosyasının başına konmuştur. Bu raporda menfî faaliyet (!) gösteren 47 şahıs olarak kalem sahibi bütün Türkçüler sıralanmış, aralarına birkaç da, Türkçülükle hiçbir ilgisi olmayan şahıs sokulmuştur.* *Rapordaki 47 Irkçı ve Turancı şunlardır. Cafer Seyidahmet Kınmer, Muharrem Feyzi Togay, Ali Genceli, Zeki Velidi Togan, Kadircan Kaflı, Azerî M. Altunbay, Abdülkadir İnan, San'an Azer, Akdes Nimet Kurat, Nebil Buharalı, Samet Ağaoğlu, Caferoğlu Ahmet, Reha Oğuz Türkkan, Hüseyin Namık Orkun, Remzi Oğuz Arık, Mehmed Halid Bayrı, Bedriye Atsız, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet, Müftüoğlu Mustafa Tatlısu, Sofuoğlu Zeki Özgür, Tevetoğlu Gülcan, Uluğ Türanlıoğlu, Ali Haydar Yeşilyurt, İzzettin Şadan, Nihâl Atsız, Tahir Akın Karauğuz, Mustafa Hakkı Akansel, Hakkı Yılanhoğlu, Tesbihçioğlu, Tevetoğlu Ali Dursun Tibet, M. Şakir Ülkütaşır, Yusuf Kadıgil, Mükrimin Halil Yinanç, Sepicoğlu, Nurullah Barıman, Hamza Sadi Özbek, Orhan Saik Gökyay, Hüseyin Avni Göktürk, Nejdet Sançar, Cemal Oğuz Öcal, Nihat Sami Banarlı, Peyami Safa, Tevetoğlu Dr. Fethi, Elmas Yıldırım, Osman Turan, İsmet Rasin.
Rus tarihçisi N. Y. Pavlov'un tavsifine göre, Sıddık-Töre:"Rus kıtalarının Türkistan seferlerinde Hokant, Buhara ve Hive ordularıyla savaşlarında bizim en büyük düşmanımız olmuştur. Sultan Sıddık, Turan'ın en büyük şahsiyetlerinden biridir. Bu bozkır evladı ana sütü ile birlikte bize karşı olan düşmanlık hissini de emmiş."
Hasan Ali Yücel meselesi
Hasan Âli Bey Türkiyat enstitüsüne gelerek bazen bana, bazen Caferoğlu Ahmet Beye, çok defa da Abdülkadir Bey'e dil ve tarihe dair bazı şeyler sorar, bazen de metinler üzerinde Abdülkadir Bey'le birlikte uğraşırdı. Anlaşılan Abdülkadir Bey bildiklerini Hasan Âli Beye iyi öğretmemiş, yahut Hasan Âli Beyin hiç kabiliyeti yokmuş da iyi anlayamamış. Türk edebiyatına toplu bir bakış gibi büyük bir iddia ile çıkan bu kitap, öyle gözüküyor ki, yalnızca Hasan Âli Beyin karihasından çıkmıştır. Bakınız 32-33. sayfalarından aldığım şu satırlara: Halk şiirlerini okuduğumuz zaman onları söyleyenleri şöyle tasavvur ederiz: Şahin bakışlı, kor gibi yanan iki göz; yanık, acılar ve kaygularla tunçlaşmış bir yüz; ruhlarındaki irade kudretini çizen dudaklar, rintliklerini gösteren laubali bir giyiniş. Nihayet her ezen kudrete, din baskısına, anane tahakkümüne, siyaset istiptadına yan bakan bir kalenderlik... İşte size ilmî bir eserden şaheser bir parça! Hasan Âli Bey biraz daha sıkılmasa bu halk şairlerinin brakisefal ve anadan doğma cumhuriyetçi olduklarını da iddia edecek.
111 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.