Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Aitlik neydi, ne değildi? Kim kime ait olurdu, kim kime hükmederdi? Çoğuna bayağı gelen benimsin demek, farazi bir laftan mı ibaretti? Tıpkı herkesin diline pelesenk olmuş seni seviyorum demeler gibi... Ne kadar kolay söylüyorduk biz insanlar kelimeleri. Nasıl tüketip harcıyorduk umarsızca. İki dudağın arasından çıkan bir sesti bizim için, fazlası değil. Oysa canım, sevgilim demek kolay mıydı öyle? Sırtımıza dağ gibi yüklediği anlamının omuzlarımızı eğmesinde hiç mi korkmuyorduk?
Sayfa 197Kitabı okudu
"Az Şey Görürüz Doğada Bizim Olan"
Birey olarak kimlik bilincini bitiren insanların doğaya aitlik bilincini de yitirme eğilimleri vardır. Yalnızca ağaçlar ve dağlar gibi hareketsiz doğayla organik bağlantı kurma deneyimini değil, aynı zamanda doğanın hareketli parçasıyla, yani hayvanlara karşı empati besleme becerilerinin bir kısmını da yitirirler. ... Yalnızca içimizdeki boşluk değil endişemiz de doğayla kurduğumuz ilişkiyi yok etme eğilimindedir.
Sayfa 68 - Okuyanus Yayınları
Reklam
Yeni Bir Başlangıca Doğru
Her şeyden önce iyi kötü bir yere aidiyetimiz söz konusu ve bu aitlik de ister istemez bize bir kimlik kazandırsa da, bir yandan da bakışlarımızı sınırlandırmakta.
Bıyık ve sınıflandırma sembolleri üzerine.
Bıyığın insanların yönelimleri ve seçimleri açısından çok ilginç olduğunu düşünüyorum. Ülkücü bıyığı, cemaatçi bıyığı, gey bıyığı hepsi farklı yönelimlerin işareti ve ben buyum demenin bir yolu. Daha ilginci herhangi bir bıyığa sahip olanların daha mutlu ve heyecanlı olduğunu düşünüyorum. Bunun da aitlik ve bir şeyin parçası olma durumuyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Modern insanın aslında çok ilkel olduğunu mutlaka bir sınıflanma işareti taşımak istediğini görüyorum. Yani bir şekilde özgür bir iradeye sahip olma güdüsü olsa bile gruplanma iç güdüsüne sahip ya da buna kodlanmış. Sınıflandırma sembolleri(bıyık, dövme, yüzük, ırk,din, vb.) bu yüzden belki de özgür insanın en büyük düşmanıdır.
Şunu anladım, yemin ederim ki anladım,aklı başında insan ömrü boyunca hiç bir şekilde, hiçbir konuda ne talebe olmuştur, ne hoca. Akıl, edep, kendine aitlik, başka sulara karışmama, olduğun hale benzemem ve o olma sadece bu şekilde insana geliyor. Hocasının da talebesinin de soyu kurumadıkça bu kuruluk yeşermez. Bakın bu kadar gübre, bu her yeri saran gübre, bir çiçek açtırmıyor.
1.044 öğeden 1.021 ile 1.035 arasındakiler gösteriliyor.