Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İZİN GÜNÜNDE UYUMA Bugün başkalarının içinde dolaşmıyorum. İzin günüm ama benim içime örümcek girmiş. Ağzım açık uyumaktan şikâyet etme sebebim sadece güzel bir melek gibi görünmediğimden değil. Örümcekler giriyor açık ağzımdan, bütün gün dolaşıp hayallerimi bile karıncalandırıyorlar. İnsanlar kaç tanrıya inanır? Tanrının insana oranı nedir? Ve
“Allahın emriyle benim karım olacaksın, sen sabahın armağanı! Benimle gel, bugün avların en değerlisini avladım, artık avın bittiğini ilan edeceğim.” Aitlik ne kolay, sahip olmak ne kolay… “Bunu al ve başını ört, uşaklarımın seni görmesini istemiyorum. Bu çehre yalnızca bana ait.”
Sayfa 65 - pdfKitabı okudu
Reklam
Sevmek bir bakıma aitlik oluyor işte, kendine bile ait değilken.
Anneden kızına yeraltı suları akıyordu. Kadından kadına akan incecik nehirler. Erkekler görmüyordu o nehirleri. Bir tek sen, bir gün, aniden, annene ait olanların yıllarca akıp en nihayetinde kıyında biriktirdiği alüvyonu gördüğünde anlayacaktın bunu. Önce çok şaşırıp sonra sevinecektin bir şeyin devamı, bir şeyin geriye kalanı, bir şeyin birikeni olduğuna. Aitlik duygun depreşecekti içinde bir yerde. Ve asla atamayacaktın o yoğurt kaplarını bir gün lazım olurlar diye.
Kendini Arayan İnsan //Rollo May,
"Birey olarak kimlik bilincini yitiren insanların doğaya aitlik bilincini yitirme eğilimi de vardır. İçsel anlamda kendini boş hisseden insan, doğayı da boş, kuru, ölü gibi algılar."
Birey olarak kimlik bilincini yitiren insanların doğaya aitlik bilincini yitirme eğilimleri de vardır. Yalnızca ağaçlar ve dağlar gibi hareketsiz doğayla organik bağlantı kurma deneyimini değil, aynı zamanda doğanın hareketli parçasıyla, yani hayvanlara karşı empati besleme becerilerinin bir kısmını da yitirirler.
Sayfa 67 - okuyan usKitabı okudu
Reklam
Bu kafayla daha çok kaybedersin,
O yol sana kapı açmıyorsa dön, oturduğun yerde aitlik hissetmiyorsan kalk. Konuşulanlar yabancılaşıyorsa dinleme, ağlamak geliyorsa içinden zorla gülümseme. Kırılıyorsan tahammül etme, kıymet bilmiyorsa çabalama. İnsan gitmesi gereken yerde kaldıkça, daha çok kaybeder."
tam şeyler hakkında konuşmak esasen mümkün değildir, konuşma bir tamamlama çabasıdır, çabanın kendisidir, yürümek çabasının kendine yer bulmak çabası olması gibi böyledir, yeryüzünde her şey tam ve yerinde olsa, etrafındaki her şeyle tam ve sonsuz bir uyum ve aitlik içinde olsa tek bir adım bile atılmasına ihtiyaç kalmazdı, düşünülmez olurdu fakat düşünülüyor çünkü yeryüzünde hiçbir şey tam ve tamam değil.
Birey olarak kimlik bilincini yitiren insanların doğaya aitlik bilincini yitirme eğilimleri de vardır. Yalnızca ağaçlar ve dağlar gibi hareketsiz doğayla organik bağlantı kurma deneyimini değil, aynı zamanda doğanın hareketli parçasıyla, yani hayvanlara karşı empati besleme becerilerinin bir kısmını da yitirirler.
Sayfa 67 - Okuyan Us YayıneviKitabı okudu
Geri169
1.046 öğeden 1.036 ile 1.046 arasındakiler gösteriliyor.