# Hilal
Ben on bir çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuyum. Silifke Cumhuriyet İlkokuluna gittiğim ilk günü hatırlı­yorum. O dönemde bir öğretmenden ne kadar korkulur ve çekinilirse, o kadar iyi bir öğretmen olarak bilinirdi. Allah rahmet eylesin Mualla öğretmen iyi bir öğretmendi. Hatırlıyorum yoklamayla derse başladı. Adı okunan, par­mağını kaldıracaktı.
Bu rüzgar dağların kokusunu getirmiyor Bu bulutlar tutsak daracık bir gökyüzüne... Akşam güven vermiyor, sabahın sevinci yok Ne güleç bir yüz ne hareli bir merhaba Herkes sırtıyla konuşuyor birbiriyle...
Reklam
akşam güven vermiyor sabahların sevinci yok
"Peki ne yönden farklı?" "Güven veriyor, son derece iyi biri..." "Şu lanet rutininden çıkarmak için, bir erik ağacını sallar gibi sallamak istiyorum seni! Sadece iyi olduğu için biriyle hayatını paylaşmazsın, senin içini titrettiği, seni güldürdüğü için paylaşırsın, seni engellemeden yanında olduğu için, o yan odadayken bile onu özlediğin için, sohbetleri kadar sessizlikleri de sana bir şeyler anlattığı için, senin iyi yanların kadar hatalarını da sevdiği için, akşam uykuya dalarken ölümden korktuğunda seni yatıştıran tek şey onun bakışını, ellerinin sıcaklığını düşünmek olduğu için. İşte bu nedenlerle biriyle bir hayat kurarsın ve bu biri, üstelik iyi biriyse ne güzel, bu bir artıdır, ama sadece bir artı!"
BEKAR BİR ARİSTOKRAT Bayan Storner’i muhakkak bir ölümden kurtardıktan sonra Baker Street’teki evimize döndük… Ertesi sabah aklıma, bir zaman yüksek sosyete dedikodu konusu olan Lord St. Simon’un evlenmesi olayı geldi. Bu evlenme ve neticesi, artık konuşulmuyordu. Unutulmuştu… Yeni yeni öyle rezaletler patlak vermişti ki, dört sene önceki bu
Akşam güven vermiyor, sabahın sevinci yok.
Reklam
139 öğeden 151 ile 139 arasındakiler gösteriliyor.