Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İrlandalı yazar Samuel Beckett'ın Akşamüstü Gölgeleri adlı metninde de belirttiği gibi; Kürt yönetmenin "varlığının inşasının irili ufaklı parçaları, çektiği acılardır."
O akşamüstü Antoni’yle doğduğu, büyüdüğü ve hâlâ ailesinin oturduğu evin önünde ayrıldık. “İşte şurası,” diye gösterdiği ikinci katın pencerelerine baktım, perdelerin arkasındaki gölgeleri gördüm ve “Ne kadar güzel bir hayat,” diye düşündüm, çünkü bizden, çocukluğumuzdan geriye kalanlar ya çürüyor ya bit hayalet şehre dönüşüyor ya da bir müzede korunuyordu.
Reklam
Jud ve Frank ana binanın önündeki çimlerin üstüne modernist tarzda kocaman, uyduruk bir şey inşa ediyorlardı, çekiç ve matkap sesleri sabahın erken saatlerinde başlamıştı. Ne olduğunu bilmiyordum -farklı farklı kaynaklardan bunun bir sahne, bir heykel, Grateful Dead grubuna adanmış Stonehenge tarzında bir anıt olduğunu duymuştum- ama penceremden dışarı bakıp tam karşımda dimdik yükselen o destek sütunlarını ilk gördüğümde belki de aldığım Fiorinal'in sersemletici etkisiyle kapkaranlık, mantık dışı bir korku doldu içime: darağaçları bunlar, diye düşündüm, darağaçlarını kuruyorlar, bizi okulun tam ortasına asacaklar... Bu halüsinasyon birkaç saniye içinde geçti ama hiç olmadık anlarda, tuhaf yerlerde ortaya çıkmaya devam etti; mesela süpermarketlerde satılan korku romanlarının kapaklarındaki resimlerde: bir tarafa çevirince sarı saçlı, güleryüzlü bir çocuk, diğer tarafa çevirince alevler içinde yanan bir kurukafa. Bu inşaat da bazen sıradan, saçma, tamamen zararsız görünüyordu ancak sabahın erken saatlerinde ya da akşamüstü hava kararırken dünyam yerinden oynuyordu ve tepesinde kuşlar dolaşan Orta Çağ'dan fırlamış kapkara darağaçlarına dönüşüveriyorlardı yine. Geceleri olur da bir an için içim geçerse o kısacık uykuma bile uzun gölgeleri vuruyordu.
Sayfa 576Kitabı okudu
Yazsa eğer mevsim, günün en sevdiğim saatleri. Şehirde akşamüstü. Turuncu bir ışık dolar önce pencereden içeri, duvarları boyar, yavaş yavaş gezinir evin içinde, gölgeleri uzatır, sonra sakince çekilir, yerini akşamın griliğine bırakır ve tek tek ışıkları yanar evlerin.
"Yazsa eğer mevsim, günün en sevdiğim saatleri. Şehirde akşamüstü. Turuncu bir ışık dolar önce pencereden içeri, duvarları boyar, yavaş yavaş gezinir evin içinde, gölgeleri uzatır, sonra sakince çekilir, yerini akşamın griliğine bırakır ve tek tek ışıkları yanar evlerin."
Sayfa 44 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Yazsa eğer mevsim, günün en sevdiğim saatleri. Şehirde akşamüstü. Turuncu bir ışık dolar önce pencereden içeri, duvarları boyar, yavaş yavaş gezinir evin içinde, gölgeleri uzatır, sonra sakince çekilir, yerini akşamın griliğine bırakır ve tek tek ışıkları yanar evlerin.
Sayfa 49 - İletişim & Karpuz DilimleriKitabı okudu
Reklam
N'olur bi an önce yaz gelsin dinimiz amin :')
Yazsa eğer mevsim, günün en sevdiğim saatleri. Şehirde akşamüstü. Turuncu bir ışık dolar önce pencereden içeri, duvarları boyar, yavaş yavaş gezinir evin içinde, gölgeleri uzatır, sonra sakince çekilir, yerini akşamın griliğine bırakır ve tek tek ışıkları yanar evlerin.
sayılar bebelerin kundakları sayılar tabutları şehirlerin ...................öldürülmüş ............................................öldürülebilecek olan sayılar yaklaşan bir şeyleri bildirir sayılar bildirir uzaklaşan bir şeyleri nedir yaklaşan bize bizden uzaklaşan nedir dünya savaşı: I dünya savaşı: II 14'ten 18'e 39'dan
Sayfa 1822 - SON ŞİİRLER - NEYİ BİLDİRİR SAYILARKitabı okuyor
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.