Yeni beyin bölgesi, eski beyinin tam tersi bir prensiple çalışır; çatışma, şok, travma aktif fazda iken ilgili organdaki hücreler azalır, tamir fazı başlayınca hücreler artmaya başlar. Bu bölümlerle ilgili kanserlerin tamir fazında gelmesinin sebebi budur, azalan hücreler artmaya başlayınca, kontrolsüz artış sonucu kitleler oluşur.
Makedonya Komite Teşkilâtı, nice yıllar sonra ve bu konuda Sofya’da bir eser hazırlamaya çalışan A. N. Karacan’a, kendileri şöyle rakamlar verdiler: Üç ayda, hükümetle çeteler arasında, tam 240 çatışma oldu. İhtilâle ön safta katılan 26.500 Bulgar köylüsünden 1.000 kişi öldü veya yaralandı. İhtilâlde aktif vazife alan ve isyanı idare eden komitecilerden 4.694 kişi mahvoldu, 5.122 kadının ırzına geçildi. 70.285 kişi evsiz, barksız, yersiz yurtsuz kaldı... Makedonya'da çarpışan Türk subaylarında, artık başka bir uyanış oldu. Evet, bu işler böyle devam edemezdi. Kağşamış bir saray ve saltanat karşısında, zaman zaman, hatta saygı duydukları bu milliyetçi mücadelelerle böyle boğuşmalar, bir netice vermezdi. Evet, artık bir şeyler yapmak lâzımdı. Ve bu, "Bir şeyler yapmak lâzım" diyen subayların içinde, bir de Yüzbaşı Enver Bey vardı.
Sayfa 440 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Bilinçaltı kişinin yıllar boyunca yapılanmış kişiliğini koruyabilmek için, bir döngü halinde belli periyotlar­la köken hisleri aktif hale getirir... Bir yandan insan doğası gereği sürekli bir içsel huzur arayan bilinçaltı, diğer yandan kişiliği korumak üzere belli aralıklarla köken hisleri aktif hale getirirken beraberinde içsel bir çatışma da yaşanır... Birey mutlu olmak isterken mutlu olmaya ait adımları atamaz...
Eski beynin çalışma prensibi nde en önemli nokta şudur: çatışma çoktur ama aktif fazla içen ilgili organdaki hücreler çoğalmaya başlar.
Diyelim ki bir arkadaşınız size belli bir konuda haksızlık etti ; siz de "ayıp olur" diyerek sesinizi çıkarmadınız. Aradan zaman geçti ve aynı arkadaşınız, sizin yanınızda farkında olmadan küçük bir pot kırdı. Siz de hemen parlayıp "Sen zaten hep böyle yaparsın," derseniz, bir aktif çatışma başlatmış olursunuz. "Sen zaten hep..." sözü, zamanlaması kötü ve suçlayıcı bir genellemedir. Böyle yapmak yerine, arkadaşınız size haksızlık ettiğinde, anında tepki vermeliydiniz.
Sayfa 66 - Remzi kitabeviKitabı okudu
Yaşam biçimlerindeki büyük değişime bağlı olarak, modern toplumların kadın-erkek ilişkilerinde, tarafların birbirleriyle ilgili beklentileri üzerinde geleneklerin baskısı azalmış olsa bile, geçmişe dair kimi kalıntılarm ilişkileri hala yönlendirmekte olduğu görülmektedir. En basitinden alacak olursak, evlilik teklifinin sahibi yine erkektir ya da bu edim ondan beklenmektedir. Evlenme seremonilerinde erkeğin üstlendiği aktif rolün, geride kalan zamana ait bir göreneği bozan taraf olmasıyla ilişkisi vardır. Kadın evinden çıkmış, kadını kaçırmaya yönelmiştir. Dolayısıyla ereğine ulaşmak için aktif bir çabaya gereksinimi vardır. Onun aktivitesi başlangıçta bir kavga-çatışma ortamı yaratırken, daha sonra kız istemeyle başlayan şenlikli, bol ödemeli düğün geleneklerini ortaya çıkarmıştır. Başlık parası, armağanlar ve düğün şenlikleri, sürekli bir çatışma ortamında kendini üretmekte güçlük çeken toplumun, bir sorunun çözümünde uzlaşı arayışının sonuçlarıdır. Toplum, gelişmelerin de dayatmasıyla sonunda kadınını erkeğin evine göndermeye razı olmuş ve ona bağımlılığını onaylamıştır; ancak bedelini ödemesi koşuluyla. Damat yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra gelini alıp klanına ya da evine götürebilir; onu kendine tabi kılabilir.
Reklam
70 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.