_İnsan, Meleklerin Cevherindendir.
_Nurlu bir cevher, melek gibi marifet-i ilahi ile süslü olunca, elbette meleklerin arkadaşı olur.
_İnsanlar görünüşte insana benzeseler de hakikatte halleri başkadır. Kıyamet gününde manalar görünecektir.
_İnsanın içindeki ahlakın tamamı 4 kısımdır. Hayvan, canavar, şeytan ve melek ahlakları.
_Allah’tan başka
_Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, şükretmeyi, azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umuduyla avunmayı öğretir.
_Din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir.
_En derin dinsel önyargı kaynağı yoksulluk ve cehalettir. Savaşmamız gereken kötülük de budur. Din aldatmacasının gerçek
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir.
_Vücudun merkezi de başta
Şair dünyadan alır ve dünyaya verir. Şairin dünyadan neler aldığını bütün ayrıntılarıyla ve
hattâ onu şiire götüren ve okuyanlar olarak bizi şiire yönelten aslî bağ bakımından bilemeyebiliriz. Çoğu zaman bilmeyiz. Aldığı başka, verdiği başkadır. Şair almakla ve vermekle bulunduğu mekândaki yoğunluğu gösterir. Alman ve verilen bir şeylerin bulunduğunu işaret eder. Beşeriyetin varlığına tanıklık eder. Şair, tıpkı bütün insanlar gibi gökyüzünün
altında ve yeryüzünün üstündedir, ama ne bütünüyle göğe ne de bütünüyle yere aittir. Bize orada nasıl durduğuna dair bazı şeyler söyler, bunlan öyle söyler ki biz artık onun nasıl durduğuna değil, niçin durduğuna yöneliriz. Halbuki şair bize yerle gök arasında niçin durduğuna dair hiç bir şey söyleme miştir.