Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son derece güzel bir serinin ilk romanı. Trabzon Sancak beyi Şehzade Selim'in Şah İsmail ile olan mücadelesi ve tahta geçene kadar olan olayları detaylı bir şekilde anlatan son derece güzel bir roman. Malkoçoğlu Ali Bey, Orhan Bey, Sarıoğlan gibi karakterlerin güzelce işlendiği bir roman. Taht kavgalarını, Şahkulu isyanını, Şehzade Ahmet, Korkut ve Selim arasındaki rekabeti da anlatan bu roman mutlaka okunması gerekenlerden.
Şehzade Selim
Şehzade SelimYavuz Bahadıroğlu · Nesil Yayınları · 2008438 okunma
Ötekileştirmeye, itilip kakılmaya, betonu ağaçtan çok sevmeye itirazı olan Gezi'yi oy için düşmanlaştırdı. Gezi'de gencecik çocukları 'emir vererek' ölüme yolladı. Soma'da taziye evinde cenaze sahiplerini tokatladı. Reza'yı sevdiği kadar Ali İsmail'i sevmedi. "Milletin a..... koyacağız" diyeni koruduğu kadar ağacı korumadı.
Reklam
Uğultu giderek netleşti, bir kız çocuğunun incecik sesine dönüştü. Ardı ardına isimler sıralamaya başladı. "Ali İsmail, Abdullah, Mehmet, Ethem, Mustafa." Bir dua, bir ilahi, bir tekerlek gibi... Beyoğlu'nun En Güzel Abisi - Ahmet Ümit
Sevgili Arda… Kutlarım. Barcelona’ya transfer oldun. Bu seni Barça efsanesinin bir parçası ve Türk futbolunun da bir parçası yapar. Zaten Türkiye’de VİP isimlerden birisin. Erdoğan seni pek sever. Evlenirsen şahitliğini de kimseye bırakmaz. Efsanene altın tozuyla katkıda bulunur. Barça’da ise işler biraz farklıdır. Zira Barselonalılar
104 syf.
9/10 puan verdi
Hakkında birçok şey yazıldı,çizildi hatta bir kesim birçok yönüyle Köy Enstitüleri'ni şehir efsanesi yapmaya kalktı. Kişisel fikrimi soracak olursanız: kesinlikle maddi ve manevi olarak arkasında durulması gereken bir projeydi. Burda salt ideoloji yarıştırmaktan özenle kaçınmamız gerekir. Bir başka söylemle, Finlandiya'yı Beyaz Zambaklar Ülkesi yapan Johan Vilhelm Snellman ve arkasındaki zümre ile aynı temel düşünceleri paylaşmaktadır Köy Enstitüleri. En belirgin fark ise - maalesef ki - Köy Enstitülerinin başarısız sonuçlanmasıdır. Can Dündar yerinde bir çalışmaya imza atmış, içinde geçen her bir karakterden ayrı ayrı sayfalar dolusu otobiyografi çıkabilir. Fotoğraflarla sayfaları süslemek projenin anlaşılması açısından çok yararlı olmuş. Son olarak objektif bir çalışmaya imza atan Can Dündar, sansür vurmadan,elekten geçirmeden projenin artılarını, eksilerini direkt okuyucuya aktarmış. Muhakkak ki hepsi birbirinden değerli lakin en etkilendiğim kısım Aşık Veysel ile ilgili olan pasajdır. Bahsi geçen türkü benim için ayrı bir anlam kazanmıştır. Tüm bu proje için başta Hasan Ali Yüce, İsmail Hakkı Tonguç olmak üzere daha nice isimsiz kahramanlara, böyle yürekli davranıp, hayıflanmayı bir kenara bırakarak bizzat ilk elden taşın altına el koydukları için derin saygı duyduğumu belirtmek isterim. Başarılı bir çalışma olmuş emeği geçenleri kutluyorum.
Köy Enstitüleri
Köy EnstitüleriCan Dündar · Can Yayınları · 2015350 okunma
Reklam
... onu vurdular, gözümle gördüm onu ak bir zambağa binmiş gidiyordu zambak dur, sana da bulaştı kan ...
Sayfa 7 - Behçet AYSANKitabı okudu
Günyol, uzaktan kendilerine bakan öğrencilerden birkaçını yanı- na çağırdı: “Bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz?” diye sordu. “Eskiden burada okumuşsunuz,” dedi çocuklardan biri. Talip Apaydın düzeltti hemen: “Okuyan biziz. Vedat Bey hocamızdı,” dedi. Günyol, “anket”i sürdürdü: “Hiç Hasan Âli Yücel adını duydunuz mu?” Duymuşlardı. “Neci
TURAN -Sadık Kemal Tural kardeşimize- Ben Altay dağlarından koparak geldim Yüreğimde Türkistan'dan binbir nakış var Çok şükür aslım da neslim de belli Türküm müslümanım o dağlar kadar. Dokuz tuğ taşıdım ben, dokuz davula vurdum Dokuz evliya gücüyle yürüdüm geldim Büyüdü benimle mübârek yurdum Ebed-müddet bu devleti ben kurdum.
"Samimi bir şekilde inanıyorum ki, Ali bey Hüseyinzade, Zeki Velidi Togan, İsmail bey Gaspıralı, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Resulzade, Nihal Atsız ve XX. yüzyılın büyük Türk fikir adamlarının gittiği bu yolda gidecek ve onların arzularını hayata geçireceğiz.’’
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.