168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Karakarga Yayınları tarafından yayımlanan Süslü Hatıralar Sahnesi Ruberu, İsmail Güzelsoy'dan okuduğum üçüncü kitap.İsmail Güzelsoy'un anlatımını artık nerede görsem tanırım diye düşünüyorum.Beğeniyle okuduğum bir yazar ayrıca.Toplumsal hafızamıza yerleşen ( en azından duyarlılığını kaybetmemiş insanımızın hafızasına yerleşen) acıları metinlerine yerleştirmesini seviyorum.Bu kitapta da Ali İsmail Korkmaz, Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş, Erdal Eren ve Dilek Özçelik yer almış ithafta ya da metinde.Süslü Hatıralar Sahnesi, okuduğum Güzelsoy kitapları içinde en zayıf bulduğum kitap oldu.Kimi zaman güldüren, kimi zaman hüzünlendiren bu kitapta, olaylar ve kişiler biraz daha derinlikli işlenmeliydi diye düşündüm.Kitaptaki illüstrasyonlar M.K.Perker'e ait.
Süslü Hatıralar Sahnesi
Süslü Hatıralar Sahnesiİsmail Güzelsoy · Karakarga Yayınları · 2018226 okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
Bir portre yazmak, sanıldığından daha zordur. Çünkü o kişiyi duygusal tarafınızla anlatırken, yazıyı bilgiyle de desteklemek zorundasınız. Ansiklopedi maddesi gibi yazamazsınız, o yazıya ruh ve edebiyat katmalısınız. Kişisel hatıraların dışında herkesin ilgilendiği konu ve olayları etraflıca anlatabilmelisiniz. Böyle bir kitabı yazmak fikri bende
Samsunspor Tarihinden 55 Portre
Samsunspor Tarihinden 55 PortreMehmet Yılmaz · Eflatun Kitap · 20241 okunma
Reklam
543 syf.
5/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Kıvanç Koçak'ın önsözde de belirttiği gibi kitap İletişim Yayınları'nın 40., Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümünde "İletişim'in başkalarıyla birlikte iş yapma birikimine açık bir selam" mahiyeti taşıyor. Seyit Rıza'dan Ali İsmail Korkmaz'a kadar cumhuriyet tarihine geçmiş 100 isim hakkında "portre denemeleri" içeriyor. Yazarların birbirinden farklı üsluplarına radikal müdahalelerde bulunulmadığını fark ederken aynı zamanda bütüncül bir metin okuduğunuzu hissediyorsunuz. Editöryel olarak başarılı bir kitap olduğu söylenebilir. İçerik olarak ise 0 kadar başarılı bulduğumu söyleyemeyeceğim. Eleştirilerim elbette seçilen isimlere dair değil. Türkiye Cumhuriyeti gibi sancılı bir yüz yıl geçiren bir yapının adı anılması gereken çokça karaktere sahip olması olağan. Bu durumda her belirlenim elbette bir dışlamayı da beraberinde getirecektir. Ancak belirlenen isimlerin tuttuğu siyasi pozisyonlara göre yaklaşım farkı, başka başka yazarlarda bile ortak bir tutum hâline gelmiş. Kemalist dönem portrelerinde nispeten soğuk kanlı kalabilen bu üslup, 68 kuşağı figürlerinde bir ağıta hatta yer yer destana çalarken sağ siyasetin figürlerine gelince müstehzi ya da şahin bir tavra dönüşüveriyor. Yine de Türkiye Cumhuriyeti tarihine uzak yeni kuşaklar için faydalı olabilecek bir metin.
Yüz
YüzKolektif · İletişim Yayınları · 202315 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
paralel zaman
kitabın amacı osmanlı'nın son döneminden 2014 yılına kadar bu coğrafyada çekilen fotoğraflarla yaşanmis olaylara, insanların yaşadığı zorunlu göçlere, haksızlıklara, direnişlere tanıklık etmek, unutulmasına engel olmak, geçen zamanın izinden gidebilmek. kitapta özellikle bir başvuru kitabı olmadığı ya da bir sıralama takip edilmedigi
Zamanın İzinde
Zamanın İzindeErcan Kesal · Ayrıntı Yayınları · 2017119 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
“İnsanın yalnızca kendi gücüyle, bu dünyada var olması olanaklı değil mi?” Kitabın kahramanı okuyuculara bu soruyu soruyor. Bütün kitap bu sorunun üzerine kurulu, süslü felsefe cümlelerden uzak, olabildiğince sade bir anlatımla şekilleniyor roman. Daha ilk sayfalarda kafamda oluşmaya başlayan soru: Neden yürüyor bu adam, geçmişte ne yaşamış,
Uzun Yürüyüş
Uzun YürüyüşAyhan Geçgin · Metis Yayıncılık · 2015191 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Türkiye'nin Linç Rejimi
Razgard, Vagonli, Hatay olayı, Tan Matbaası, 6/7 Eylül olaylarından hareketle Cumhuriyet'in erken dönemlerindeki linç disiplininden bahsedilen; Nazi Almanyası ile bugünün Türkiyesinin mukayese edildiği; Kürtlerin, Solcuların, Eşcinsellerin vs. nasıl ve ne ölçüde linçlendiğini anlatan; linç minvalinde Gezi Parkı Olayları'na atıfta bulunan; zaman zaman devlet eliyle lincin nasıl meşrulaştırıldığını resmeden bir kitap. Kitabın son bölümünde ise 2002-2013 yılları arasında gerçekleşen linç girişimlerinden bahsediliyor. Kitabı okurken linççilerin dangalakça zihniyetlerine çok az da olsa gülüp yaşadığımız coğrafya insanının faşist zihniyeti üzerine -elbette herkesin değil- çokça ve kara kara düşündüm. Örneğin linç hususunda bir Ali İsmail Korkmaz örneği var ki o günlerde yaşanan bazı zalimlikleri bir kez daha hayırla(!) andım. Dili gayet anlaşılır, 116 sayfalık kısacık bir kitap. Karanlığa yeterince bakarsanız karanlık sizi içine çeker, der Nietzsche. Ben de aydınlığın kıymetini bilip aydınlık için, daha onurlu bir gelecek için mücadele edebilmemiz için "yeterince" değilse de zaman zaman karanlığa bakmamız gerektiği kanaatindeyim. Bu haseple kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. Herkese selamlar...
Türkiye'nin Linç Rejimi
Türkiye'nin Linç RejimiTanıl Bora · İletişim Yayınları · 2014138 okunma
Reklam
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.