Bir mürid, mürşidinden evlenmesini istemiştir. Mürşit ona: "Allah tektir, tek'i sever. Sen de tek kal" hikmetini söylemiştir.
"Mustafa Sabri Efendi'nin oğlu İbrahim Sabri Bey de Akif Bey'i çok sever ve hürmet ederdi. "Şair-i Âzamımız" derdi. Bir şekilde, Akif Bey'e o da, Türkiye'de yapılanları, kalemiyle neden tenkid etmediğine dair merakını ihsâs edince, Akif Bey'in şöyle dediğini nakletmişti:
"İbrahim Bey, ben yalan söylemem; Allah'ım şahiddir, yemin de etmem... Yeminim olsun ki, mecâlim kalmadı; kendimi toparlayamıyorum. Bu yapılanlar bana çok ağır geldi. Perişanlığımın derecesini size şöyle anlatayım: Secde-i sehivsiz namaz kılamaz oldum. Yahu namazda dalıp gidiyorum. Zihnim öyle perişan..."
Sayfa 314 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Akciğerde bulunan zararlı maddelerin dışarı atılmasına vesile olan hapşırma ile ciğerlere temiz hava ulaşır. Hapşırmak kişiyi daha dinç hâle getirir. Tembelliğin tezahürü olan esnemek ise insanı gaflete çeker. Bu yüzden Allah Rasûlü, şöyle buyurmuştur: "Allah, hapşırmayı sever, esnemeden hoşlanmaz. Öyleyse sizden biri hapşırır ve Allah'a hamdederse, bunu işiten her Müslüman üzerine,
'yerhamukâllah/
يَرْحَمُكَ اللَّهُ
'demesi hak (bir vazife)'dir. Ancak esnemeye gelince, işte o, şeytandandır. Biriniz esnediğinde, imkân nisbetinde kendini tutsun. Zira esnediğinde şeytan kendisine güler."
Mü'min Allah'tan başka herkesten ümidini keser; münafık, Allah'tan başka herkesten ümitvar olur. Mü'min Allah'tan başka kimseden korkmaz; münafık Allah'tan başka herkesten korkar. Mü'min malını dini uğruna harcar; münafık ise dinini malı uğruna harcar. Mü'min güzel iş yaptığı halde ağlar; münafık kötü iş yaptığı halde güler. Mü'min yalnızlığı ve uzleti sever; münafık kalabalığı ve insanlar içinde olmayı sever.
Sayfa 93Kitabı okudu
Allah iyilik yapanları sever.
Sayfa 34 - Ozan YayıncılıkKitabı okuyor
“Allah güzeldir ve güzelliği sever”
Büyük Doğu Yayınları
