Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslâm tarihinin hiç bir döneminde savaş nidası olan "Allahu Ekber" e fikri sahada olan ihtiyaç bugünkü kadar hissedilmemiştir.
Ahmağa verilecek en güzel cevap susmak!
Dünyada en büyük ahmak odur ki böyle dinsiz serserilerden terakki ve saadet-i hayatiyeyi beklesin. Böyle ahmaklardan mühim bir mevkii işgal eden birisi demiş ki: "Biz, Allah Allah diye diye geri kaldık. Avrupa, top tüfek diye diye ileri gitti." "Cevabü'l-ahmaki's-sükût" kaidesince, böylelere karşı cevap sükûttur. Fakat bazı ahmakların arkasında bedbaht gafiller bulunduğundan deriz ki: Ey bîçareler! Bu dünya bir misafirhanedir. Her günde otuz bin şahit, cenazeleriyle "El-mevtü hak" hükmünü imza ediyorlar ve o davaya şehadet ediyorlar. Ölümü öldürebilir misiniz? Bu şahitleri tekzip edebilir misiniz? Madem edemiyorsunuz; mevt, Allah Allah dedirtir. Sekeratta Allah Allah yerine; hangi topunuz, hangi tüfeğiniz, zulümat-ı ebedîyi o sekerattakinin önünde ışıklandırır, yeis-i mutlakını ümit-i mutlaka çevirebilir? Madem ölüm var, kabre girilecek; bu hayat gidiyor, bâki bir hayat geliyor. Bir defa top tüfek denilse bin defa Allah Allah demek lâzım gelir. Hem Allah yolunda olsa; tüfek de Allah der, top da Allahu ekber diye bağırır, Allah ile iftar eder, imsak eder.
Sayfa 439Kitabı okudu
Reklam
Yüzbaşı Boran:
"Hey Allahuekber Dağları.Donduran soğuğunu çok duymuştum,lakin bu soğukta buralara cıkmak nasip olmamisti.Demek bugüneymiş kismet.."diye mırıldandı..
Sayfa 179Kitabı okudu
İlk sözleri «Allahü Ekber», son sözleri «Er'Refik-ül-Âlâ...»oldu...
ALLAHU EKBER minareden çarşıya, sokaktan mağzaya, mektepten devlete taşınamadı. Bu yüzden ezanların sayısı artarken cemaatin adedi düştü. ***
Sayfa 33
Reklam
Bir Haykırış: Bir Mu'tasıma Daha Yok mu?
Amuriye şehrinin (Bugün İstanbul ile Çukurova arasında bulunan ve günümüze kalıntıları ulaşan bir şehir) Rum valisi, yağmaladığı civar Müslüman kasabalarından birisinden çıkarken birçok esir almıştır. Bu esirler içinde bulunan bir Müslüman kadın Rum valisinin kendisine eziyet ve hakaretleri karşısında “Ya Mutasımah! / Neredesin ey Mutasım!” der.
Resûlullah (s.a.s)
Annesi hiç doğum sancısı çekmemişti. Dünyaya geliş anında semavi bir ışık ortalığı aydınlatmış, yeni doğan çocuk gözlerini gökyüzüne kaldırarak haykır­mıştı: "Allahu Ekber! Allah 'tan başka ilah yoktur ve ben onun peygamberiyim! " Gökyüzü ve yeryüzünün onun gelişiyle çalkalandığı söylenir. Save Gölü gizli kaynaklarına geri çekilip kurumuş; Dicle kabarıp taşmıştır. İran Kralı Kisra'nın sarayı temellerinden sarsılmış, birçok kubbesi yıkılmıştır... Aynı gecede Mecusilerin koruduğu neredeye bin yıldır kesintisiz yanan zerdüştün kutsal ateşi aniden sönmüş ve dünyadaki bütün putlar yere devrilmiştir.
Sayfa 618 - Mahommed and His SuccessorsKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.