Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey bîçareler! Bu dünya bir misafirhanedir. Her günde otuzbin şahid, cenazeleriyle "El-mevtü hak" hükmünü imza ediyorlar ve o davaya şehadet ediyorlar. Ölümü öldürebilir misiniz? Bu şahidleri tekzib edebilir misiniz? Madem edemiyorsunuz; mevt, Allah Allah dedirtir. Sekeratta Allah Allah yerine; hangi topunuz, hangi tüfeğiniz, zulümat-ı ebedîyi o sekerattakinin önünde ışıklandırır, ye's-i mutlakını ümid-i mutlaka çevirebilir? Madem ölüm var, kabre girilecek; bu hayat gidiyor, bâki bir hayat geliyor. Bir defa top tüfek denilse; bin defa Allah Allah demek lâzım gelir. Hem Allah yolunda olsa; tüfek de Allah der, top da Allahu Ekber diye bağırır, Allah ile iftar eder, imsak eder.
Zikrullah
Nebiler nebisi buyurdular ki: -Size hizmetçi veremem ben daha Ehl-i Suffa'yı bile doyuramadım. Ben, o esirleri satıp da bedelleri ile Ehli Suffa'yı geçindirmeyi düşünüyorum. Fakat size bundan daha hayırlı olan bir şey göstereyim mi ? Hz Ali ve Fatma ikisi birden atıldılar: -Göster ey Allah'ın Resulü!.. Nihayetsiz olan mülkün seyyidi buyurdular ki: -Yatacağınız zaman 33 defa Sübhanallah 33 defa Elhamdülillah 34 defa da Allahu ekber deyiniz.
Sayfa 58 - Çelik yayınevi
Reklam
OSMAN BATUR
Komünist birlikleri Osman Batur'un yakalanması için 8. Kızılalay'ı görevlendirdi. Osman Batur son savaşını yaptığı Kayız'da 17-18 Şubat gecesi Çin Kurtuluş Ordusu'na esir düştü 16 Mart'ta Urumçi'ye götürüldü. Ağır işkencelere maruz kaldı. Önce kulakları, sonra elleri kesildi. Kızı Azapay'ın da esir olarak çalıştırıldığı bir elbise imalâthanesine götürüldü. O halde Urumçi sokaklarında dolaştırılırken dahi (Ben ölürüm lakin dünya durdukça benim mil- letim cihada devem edecek!" diye bağırmaktan geri durmadı 29 Nisan'da Çin askeri, onu kuruşuna dizerek idam etmek için toplandı. Batur "Allahu Ekber!" deyince üzerine kurşun yağdı. Çin ordusunu bozguna uğratan kahraman sanki namaz kılıyor gibi önce dizleri üstüne düştü, sonra göklere yükselmek için secdeye kapandı, ruhunu uğrunda her şeyini feda ettiği Rabbine şehit olarak teslim etti..
Rabbinin nimetine gelince: (Onu) durmayıp anlat.[1] [1] Kur’an okurken, bu sûreden itibaren sûrelerin bitiminde “Allâhu Ekber” demek Ehl-i Mekke’nin sünnetidir. Peygamberimiz de bu sûrenin nüzûlü dolayısıyla sevincinden tekbir getirmiştir.
Sayfa 596 - Duhâ/11Kitabı okuyor
Avrupalı'ya göre cihad; vahşilik, kan dökücülük, barbarlık demektir. Hünerli ağızları, büyülü yazılarıyla gerçeklerin yüzünü boyamaktan geri durmadılar. Ne zaman bu söz, "Cihad" sözü duyulursa Avrupalıların gözünde; "Kılıcını kınından çıkarmış, içi kin ve tutuculuk ateşiyle yanan, ruhu barbarlık ve vahşetle dolu, gözü dönmüş,
Allahu Ekberle adım atılan dünyaya, cenaze namazında yine Allahu Ekber'le veda edileceğinden bu iki kapı arasındaki yolculukta her konuda en büyük olanın Allah olduğu bilinci yer etsin istiyoruz.
Reklam
Hem de rububiyetin kemal-i kudreti dahi ister ki: Abd, kendi za'fını ve mahlukatın aczini görmekle kudret-i Samedaniyenin azamet-i âsârına karşı istihsan ve hayret içinde Allahu Ekber deyip huzû ile rükûa gidip ona iltica ve tevekkül etsin. Sözler - 41
İlk sözleri «Allahü Ekber», son sözleri «Er'Refik-ül-Âlâ...»
Necip Fazıl kısakürekKitabı okudu
"Her kim namazların arkasında otuz üç defa Sübhanallah, otuz üç defa Elhamdülillah, otuz üç defa Allahu ekber der ve yüze tamamlamak için de, la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh lehul mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir = Allah'tan başka ilah yoktur, yalnızca o vardır, onun ortağı yoktur. Tüm mülk ve saltanat Onundur. Eksiksiz övgüler O'na mahsustur. O'nun herşeye gücü yeter derse ,günahları denizin köpüğü kadar olsa bile afedilir." (Müslim, Mesacid, 146)
Sayfa 551
Allah'ım biraz konuşabilir miyim bağışla Konuşuyorsun sen, duymuyorum ben ah bağışla Ben de konuştum çok, çoğu boş, boşlukları doldurdum Yarım kalmış bir çay gibi soğuttum kendimi, İçime şeker attın, tatlanmadım yine Seni anlayamadım, tişört yazıları, sokak isimleri, Plaka harfleri, medet umdum tümünden, bir tıkız idrakle tıkandım, Yağmurları
Reklam
"Allahü Ekber'dir şarkımla türküm Adl'ile yoğrulur mukaddes mülküm Ölüme çağırsa imanım, ülküm Koşarak gelirim" diyene kurban.
Sayfa 27 - Kadim YayıneviKitabı okudu
Ariflerden birine, "Namaza giriş tekbiri nasıl alınır?" diye sorulunca, şöyle demiştir: "Allahü ekber (Allah büyüktür) dediğin zaman, O'nunla beraber olduğunu düşün ve Allah lafzındaki şu mânaları bil: 'Allah lafzının başındaki elif, tazim (yüceltmek) içindir. Ortasındaki lâm, heybet (ululuk) içindir. Sonundaki hâ ise, murakabe (yüce zâtın tecellilerini müşahede) ve fark (zât-ı bârinin bütün varlıklardan ayrı olduğunu) düşünmek içindir.'
Allahüekber'in mânası şudur: Allahu Teâlâ, bizim kendisinden uzak tuttuğumuz ve zâtı için ispat ettiğimiz şeylerden daha yücedir; biz ne yapsak O'nu gerçek mânada yüceltemeyiz. İşte Hz. Peygamber'in (s.a.v) şu sözü bu anlamdadır: "İlâhî, ben seni hakkıyla övüp yüceltemem; sen kendi zâtını nasıl övüp yüceltiyorsan öylece yücesin." Müslim, "Salât", 222; Ebû Dâvûd, "Salât", 148; "Vitir", 5; Tirmizî, "Daavât", 75; 112; Nesâî, "Kıyâmü'l-leyl", 51; İbn Mâce, "Duâ", 3 Allahu Teâlâ'nın isimleri içinde bizim bilgi ve idrakimizin üzerinde mâna içeren bütün isimler, "Allahu ekber" zikrinin içine girmektedir; el-a'lâ ve el-müteâlî gibi... Varlık âleminde bu sıfatlarla başka bir varlık anlatılsa, biz, yüce Allah'a benzeyen ve O'na ortak olan hiçbir varlığın bulunmadığını söyleyip bunu "lâ ilahe illallah" sözümüzle ifade ederiz. "Lâ ilahe illallah", Allah'tan başka hiçbir ilah yok demektir.
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem, "Size, yaptığınız takdirde sizi geçenlere yetişeceğiniz, sizin gibi amel yapanlar dışında hiç kimsenin size erişemeyeceği bir şey söyleyeyim mi? Her namazın arkasında otuz üçer defa Subhanallah.' 'Elhamdulillah' ve 'Allahu ekber' dersiniz." buyurdu
Namaz
BİRİNCİ NÜKTE: Namazın manası, Cenab-ı Hakkı tesbih ve tazim ve şükürdür. Yani, celâline karşı kavlen ve filen "Sübhanallah" deyip takdis etmek; hem, kemaline karşı lâfzen ve amelen "Allahu ekber" deyip tazim etmek; hem, cemaline karşı kalben ve lisanen ve bedenen "Elhamdülillâh" deyip şükretmektir. Demek tesbih ve tekbir ve hamd, namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârinda, bu üç şey her tarafında bulunuyorlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.