❝
İzmir’in dağlarında çiçekler açar.
İzmir’in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş orda sırmalar saçar.
Altın güneş orda sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa,yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa,yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.
❞
İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
9 Eylül İzmir'in kurtuluşu kutlu olsun.
Bir besmele,içinde istiğfar da bulunan. Acz bulunan...
Sonra bu zarif adam şöyle devam etmiş: Ne çok acı var.
Okudum... Hemde defalarca okudum aynı cümleyi. Sanki dünyada bu kadar acı olduğunu ilk kez birinden böyle açıkca işitmiş ve ürkmüştüm. Ürkmüştüm çünkü bir ân bütün haşmetiyle dünyanın acılarından bir vücut vuku bulmuş ve beni derinlerine
İzmir'in dağlarında çiçekler açar,
Altın güneş orda sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar, Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.
Ve kalbimin en siyah, en loş yerini oymak, Dünya zevkinden uzak,
alaycı gözden uzak,
Bir yuva, altın rengi ve lacivert mineli,
Orda yükseleceksin eşsiz bir Heykel gibi.
İlyada Destanı, bilindiği üzere Truva(Troya) savaşını konu edinir. Sanıyorum ki bu konu üzerine ne yazılsa spoiler değeri taşımaz. Eğer Truva Savaşı ile ilgili hiçbir şey bilmiyorsanız bu uzun inceleme yazısını da okumayabilirsiniz. Lakin başlarda, ki uzun bir kısım bu kitapta yer alan olayları değil öncesinden bilgiler yer alacaktır. Çünkü
Yazmamak için tuttum tuttum tuttum ama bir yere kadar. O yer de bu yer.
Sosyal medyadan nefret ediyorum bazen. Çünkü takip ettikleriniz az, takipçi sayınız fazla olduğunda veyahut takipçileriniz fazla olduğunda insanoğlunun ön yargıları hemen devreye girip kendini beğenmiş (kibirli) damgasını yiyorsunuz. Ve olmadığım biri gibi görünmek hiç hoşuma