Arkalarında bıraktıkları dehşetten kaçan insanların başına garip garip şeyler gelir. Kimi çok acı ve zalim... ama kimi de öyle güzel ki, inançlar tekrar tutuşur, sonsuza dek dayanır.
Sayfa 149 - Sel Yayıncılık, Ekim, 2015Kitabı okuyor
İnsan gönül ehline varınca cevher haline gelir ya hani...Sevilince insan olur ya insan... İnsan gibi hisseder en azından... Çünkü insan ait olduğu yeri bulunca fırtına diner, bir bahar başlar ya hani... İşte tam da bu yüzden sevmek belki bir şeydir; ama sevilmek çok şeydir...
Reklam
Yaşam, bir nesne, bir biçim değildi bende; bir dizi mantık yürütmeydi yalnızca. Ama boşuna işleyen, bir yere ulaştırmayan mantık yürütmelerdi bunlar ve bende, irademin kesinleştiremediği «taslaklar» biçiminde kalıyorlardı.
Bu Tanrı, beni, istediği gibi kullandı, saçma biçimde; beni canlı kıldı, yadsımaların yokluğunda, benim atak yadsımalarımın yokluğunda, düşünülen yaşamın, duyulan yaşamın en küçük kıpırtılarını bile yok etti bende. Yürüyen bir robot durumuna indirgedi beni; ama öyle bir robot ki, bilinçsizliğinin kırıldığını duyumsuyordu.
Duvara dayalı merdivenin altından geçmem çünkü bunun uğursuzluk getireceğine inanırım ama merdiven altından geçmekle olası uğursuzluk arasında aslında var olmayan neden sonuç ilişkisini hayal gücümle yaratırım. Her şey zihnimdedir.
Kişi, belirlenmiş bir insandır; bir insan da, henüz belirlenmemiş bir kişi... — Ama, insanın belirlenmişliği de yatar kişinin oluşmasında: öyleyse, kişi, belirlenmiş, ama hep de belirlenen, belirlenecek olan bir insandır; bir insan da, henüz tam olarak olarak belirlenmemiş — ve, tam olarak — belirlenemeyecek bir kişidir — — ya da, sürekli belirlenme olacak olan bir kişi...
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.