Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

süheyla

Sabitlenmiş gönderi
"Sanatçı mısınız?" "Ne yazık ki hayır," dedim gülümseyerek, "ama şart değil; şiirden zevk almasını bilirim."
Sayfa 95 - CAN YAYINLARI 2. baskı
Reklam
Minnet duygusuna insanlar arasında pek sık rastlanmaz.
Ha, sevgi başka şeydir... Sevgi demek, iki kişi olmakla beraber yine de tek kişi olmak demektir.
Esmeralda

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnız anlamadığım bir şey var: Bu Esmeralda da ne demek oluyor? Her şeyden önce, bu kelimenin anlamı ne? Çingene midir, nedir?"
Sayfa 35
Bütün bunlar kıyamet alameti, azizim. Bir de üniversite öğrencisi olacaklar, şu hale bak! Ama kabahat onlarda değil ki! Zamanlar acayipleşmiş, zamanlar. Baksana, top diye bir şey icat edildi, oka, kılıca, mızrağa iş kalmadı. Ardından, Almanya'da matbaa diye bir şey çıktı, elyazması kitaplar değerden düştü. Matbaacılık hattatlığı öldürecek. Dedim ya kıyamet alameti bunlar.
Sayfa 6
Reklam
süheyla
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Prokrastineyşın
ProkrastineyşınTimothy A. Pychyl
7.7/10 · 2.178 okunma
gecikmiş ileti
kalbimi uzaklara tutarak usulca kalktım ağzım dilim hece külleri kediler, garajlar, akşam saatleri gidip biraz daha yalnızlık çalıştım (15.02)
112 syf.
·
Puan vermedi
Albert Camus'un Yabancı adlı kitabı, okuyucuyu bir yabancılık duygusuyla karşı karşıya bırakan bir roman. Baş karakter Meursault, duygusuz ve apatik bir adam olarak tanıtılmaktadır. Kitabın başlangıcında annesinin ölümü üzerine hissettiği duygusuzluk, kitabın ilerleyen sayfalarında da devam etmektedir. Meursault'un duygusuzluğu ve kayıtsızlığı, onu toplumun normlarına ve beklenen davranışlara uymayan bir kişi haline getirir. Bu durum, onu düşüncesiz ve suçlu biri olarak algılanmasına sebep olur. Kitabın ilerleyen bölümlerinde Meursault'un yaşadığı olaylar ve içinde bulunduğu duygusal karmaşa, okuyucuyu derin düşüncelere sevk eder. Yabancı, insanın anlam arayışına ve varoluşsal sorgulamalara odaklanan bir roman olarak öne çıkar. Camus, kitapta varoluşçuluk ve absurdizm kavramlarını işleyerek, okuyucuyu düşünmeye ve sorgulamaya teşvik eder. Roman, Meursault'un iç dünyasına ve çevresindeki toplumla olan ilişkisine odaklanarak okuyucuya derin bir karakter analizi sunar. Tüm bu noktalara ek olarak, Yabancı'nın sürükleyici ve akıcı bir anlatımı olduğu da söylenebilir. Camus'un etkileyici dili ve derin düşünceleri, okuyucuyu kitabın içine çeken unsurlardır. Sonuç olarak, Albert Camus'un Yabancı adlı kitabı, insanın varoluşsal sorgulamalarını ve anlam arayışını ele alan etkileyici bir eser olarak okuyucuya önerilebilir. (alıntı)
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2012111,3bin okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Emile Zola'nın "Nasıl Ölünür" adlı eseri, Fransız edebiyatının önemli yapıtlarından biridir. Roman, 19. yüzyıl Fransız toplumunda yaşanan toplumsal ve ahlaki çürümenin ele alınmasının yanı sıra, insanın içsel çatışmaları ve yaşamın anlamı üzerine derin bir tartışma sunmaktadır. Eserde, ana karakter François Macquart'ın hayatı ve ölümü üzerinden modern toplumun yozlaşmışlığını ve adaletsizliğini eleştiren Zola, aynı zamanda insanın varoluşsal krizlerini de ele almaktadır. Roman, toplumun çeşitli katmanlarında yaşayan farklı karakterlerin hikayelerini bir araya getirerek, insanın iç dünyasındaki çatışmaları ve çelişkileri çarpıcı bir şekilde ortaya koymaktadır. Zola'nın sürükleyici ve etkileyici anlatımıyla, "Nasıl Ölünür" okuyucuya insanın yaşam mücadelesini, güç ilişkilerini ve ahlaki değerleri sorgulamasına olanak tanımaktadır. Kitap, yaşamın anlamı üzerine derin ve düşündürücü bir yolculuk sunarken, aynı zamanda insanın iç dünyasındaki karmaşıklıkları ve çelişkileri ustaca işlemektedir. (alıntı)
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202215,3bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Moliere'in "Hastalık Hastası" adlı eseri, 17. yüzyıl Fransız komedisi geleneğinin en önemli eserlerinden biridir. Oyun, argo ve gerçeküstü öğelerle zenginleştirilmiş bir komedi tarzında yazılmıştır ve dönemin Fransız toplumunu ve tıbbi uygulamalarını hicveder. Hikaye, Argan adlı zengin bir burjuva ve onun tıp tutkunu olan kişiliği üzerinden ilerler. Argan, kendi sağlık durumuna çok düşkündür ve sürekli olarak doktorlarla ilgilenir. Ancak asıl amacı sağlığı değil, tıbbi girişimlerden kar sağlamaktır. Bu durum ev içinde komik ve absürt olaylara yol açar. Eser, tıptaki bilgi ve cehalet arasındaki çatışmayı, doktorların insanların hastalıkları üzerinden nasıl para kazanabileceğini eleştirmekte ve bu konuları hicvederek okuyucuları güldürmeyi amaçlamaktadır. Ancak aynı zamanda, insanların sağlık ve hastalık konularında bilinçli olmaları gerektiğine de dikkat çekmektedir. "Hastalık Hastası", Moliere'in ustalıkla kaleme aldığı bir eser olarak kabul edilmektedir. Karakterlerin derinlikli ve kurgunun akıcılığı, eserin başarısını arttırmaktadır. Aynı zamanda, eser tıp dünyasını ve toplumun aşırı tıp algısını eleştirmesi nedeniyle de dikkat çekmektedir. Sonuç olarak, "Hastalık Hastası" Moliere’in ustalıkla kaleme aldığı, toplumda tıbbi uygulamalar ve sağlık anlayışı üzerine sorgulamalarda bulunan bir eserdir. Hiciv öğeleri ile güldürürken, okuyuculara da düşünme fırsatı sunmaktadır. Okunmaya değer bir klasik tiyatro eseridir. (alıntı)
Hastalık Hastası
Hastalık HastasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,1bin okunma
Reklam
süheyla
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Şeyler
ŞeylerGeorges Perec
7.4/10 · 1.106 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Milena’ya Mektuplar
Milena’ya MektuplarFranz Kafka
7.4/10 · 54,5bin okunma
Çözemiyorum. Tabii, insan aslında kendi durumunu bile anlayamıyor, çözemiyor, bu tam da "korkunun" tanımı.
Sayfa 330 - Olimpos Yayınları
Mutsuz, evlilik yoktur, sadece tamamlanmamış olanlar vardır. Tamamlanmamışlardır çünkü tamamlanmamış, evrimlerini gerçekleştirememiş, hasattan önce tarladan atılması gereken insanlar tarafından yapılmışlardır. Bu insanları evlendirmek, ilkokul birde cebir öğretmek gibidir. Daha yüksek sınıflarda cebir bir kere biri öğrenmekten daha kolaydır ama birinci sınıfta bu imkânsızdır ve sadece çocuğun tüm dünyasını, hatta belki başka dünyaları bile karıştırır.
Sayfa 322 - Olimpos Yayınları
"...arayıp bulmak inanç gerektirir!"
Sayfa 322 - Olimpos Yayınları
Mektup yazmak aslında hayaletlerle ilişki kurmaktır. Tabii sadece mektup yazılanın değil yazanın kendisinin de hayaletiyle konuşmasıdır. Bu hayaletler gizlice mektubun hatta her birinin diğerine şahit olarak destek verdiği mektuplar serisinin içine sızar. İnsanlar nasıl birbirleriyle mektup aracılığıyla ilişki kurabilecekleri fikrine kapıldılar? Biri uzaktaki bir insanı düşünebilir ve yakındaki insana dokunabilir, bunun dışındaki her şey insan gücünün ötesindedir. Diğer taraftan mektup yazmak, kendini açgözlü bir şekilde, özellikle bunu hayaletlerin gözlerinin önüne sermektir, onlara açıklamaktır. Mektupla gönderilen öpücükler asla yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda onu içerler.
Sayfa 311 - Olimpos Yayınları
1.305 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.