ir. Günahçıkarıcı Mak-
simus'a göre, Tanrı insanı, ilahi ve madde dışı bir çoğalma tarzıyla donatarak ya-
ratmıştır; hem cinsellik hem de ölüm ilk günahın sonuçlarıdır. Logos'un bedenlen-
mesi theosis'i mümkün kılmıştır, ama onu gerçekleştiren her zaman Tanrı'nın lütfu-
dur. Bu da Doğu Kilisesinde içsel duanın (daha sonra "kesintisiz dua"ya dönüşmüş-
tür), tefekkür ve manastır yaşamının önemini açıklar. Tanrılaşmanın öncesinde bir
mistik ışık deneyimi yer alır, ya da bu deneyim söz konusu sürece eşlik eder. Daha
Çöl Babaları zamanında esrime ışıltılı görüngülerle tezahür ediyordu. Keşişler "tan-
rısal lütfun ışığıyla parıldar." Münzevi bir keşiş kendini tamamen dua etmeye ver-
diğinde, hücresi olduğu gibi ışığa boğulmuştu:4