Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ey insanlıkta benimle ve herkesle bir olan Yerli! Asırlar önce buraları işgal edip ocağını batıran; evini içindekilerle birlikte ateşe veren, ayinlerinizde oynayan genç kızlarınızı, delikanlılarınızı, eğlence olsun diye yayılım ateşine tutan, tavuklara varıncaya dek bütün hayvanlarınızı yağmalayan, ekili tarlanı talan eden, kız kardeşini askerlerine peşkeş çeken Amerikalıları, onun yardımcılarını, yardakçılarını ben de, hatta senden daha çok biliyor, tanıyorum. Çünkü atalarına o muameleleri revâ gören Amerikalının torunları, bugün hâlâ aynı cinayetleri işliyorlar dünyamızın şurasında, burasında... Sen, Amerikalının Hiroşima'da, Vietnam'da, Somali'de, Afganistan'da, Guantanamo'da, Irak'ta, kısaca dünyanın her köşesinde işlediği Cinayetleri bilir misin? Bu cinayetlerinde ona kul-köle olup yardım etmek için yaltaklanan işbirlikçilerini tanıyor musun benim gibi? Nereden bilecek, nereden tanıyacaksın ki? Zaten bilmeyesin, duymayasın, öğrenmeyesin diye seni bu hâle sokmadılar mı? Senin, bu sarhoş hâlinle bütün bu anlatmaya çalıştıklarımı anlamaman mazur karşılanabilir! Ya "La îlahê İllallah" deyip, Allah'tan başkasına kul olmayacaklarına dair söz vermiş, ve bunu günde beş defa kıyamlarında, rükularında, secdelerinde tekrar ettikten sonra, iki günlük dünya menfatleri uğruna Amerikalıların yanında yer alan, emirlerine giren Müslümanlara ne demeli?
_Benim ülkem Dünya’dır. Tüm insanlar benim kardeşimdir. İyiyi ve doğruyu yapmak benim dinimdir. _Her türlü yanlışa karşı en amansız silah Akıl’dır. Bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım. _Mantığı kullanmayı reddeden birisiyle tartışmak, ölüye ilaç vermeye çalışmak gibidir. _İktidar halktan korkarsa bu
Reklam
Arif Dirlik (1940-2017): Marksist Bir Düşün İnsanı İçin Bir Portre Denemesi
Arif Dirlik’le (1940-2017) düşünsel tanışmam 2001’de, ünlü ‘İmparatorluk’ kitabıyla oldu. Hardt ve Negri, kitapta Arif Dirlik’e gönderme yapıyordu. İlk kez duyuyordum adını. Şaşırmıştım. O zamanlar, internet çok yaygın değildi, yaygın olsa bile pek de fark etmezdi; çünkü birçok kaynak internette erişilebilir değildi. 2005 yılında üniversite
Kuşak ve Yol İnisiyatifi (KYİ, eski adıyla Bir Kuşak Bir Yol), üzerinde daha fazla konuşulması gereken bir konu. Zaten biz konuşmasak da, o, kendi hakkında her yıl daha fazla konuşturan bir konu niteliği kazanacak. “Geleceğin dünyası nasıl olacak?” sorusundan kasıt, önümüzdeki 50-100 yıl ise, KYİ’siz bir kestirim ve akıl yürütme hep eksik kalmış
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz. Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul