İnsanlik tarihinde bütün ihtilallerin ve kötü ahlâkların kaynağı iki düşüncedir:İlki ben tok olayım , başkası açlıktan ölse bana ne . İkincisi : sen çalış ben yiyeyim .Birincisi : sosyal üst tabakaları zulme , ahlaksızlığa ve merhametsizliğe sevk etmiştir. Ikincisi : sosyal akt tabakaları kine , hasede, kıskançlığa ve çatışmaya sevk etmiştir.
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
MÖ 4. Yüzyılda Aristoteles tarafından insanların en iyi şekilde yaşayabileceği, en iyi devlet düzenini ortaya koyabilmek amacıyla kaleme alınmış bu eser, siyaset ve felsefe alanında etkileyici düşünce ve fikirlerden oluşuyor. Aristoteles'in düşünce ve fikirlerinde Platon'un önemli bir etkisi var. Bu kitapta, Platon'un siyaset felsefesi alanında
Politika
PolitikaAristoteles · Remzi Kitabevi · 2014887 okunma
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KİTABIN İLKSÖZ YAZISIDIR
İlk Söz “Ey oğul!” hitabı ile başlayıp “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” … ve benzeri öğütleriyle, asırlar öncesinden bugünlere seslenen, Şeyh Edebali’nin neslinden, aynı kültür ve medeniyetin çocuklarıyız. O, kalbi duygu, özlem ve öngörüleriyle insanı merkeze almıştı. İnsan ki, hiçbir şeye feda edilemezdi. Ne şahsi menfaatlere ne grup
Hukuk Aşkı
Hukuk AşkıAli Rıza Malkoç · Kutlu Yayınevi · 20191 okunma
134 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap Ana hatlarıyla insan Doğa ilişkisi ekseninde bireylerin bir_birlerine olan sosyal davranış üzerine güzel tespitlerle önğörüsel önermeler ışığında devam edip bir solukta okuyup aynı_zamanda anlaşılan eser .
Doğa ve Çevre Üzerine
Doğa ve Çevre ÜzerineJiddu Krishnamurti · Ayna Yayınları · 199923 okunma
Marksist İktisat
Marksist düşünce hep ikiye ayrılmıştır. Biri daha ziyade üretime odaklanır, diğeri ise tüketime: yani siyasal iktisat ve kültür kuramı. Az önce yukarıda ana hatlarıyla ortaya koyduğumuz türden bir eleştiri ilkine aittir: emeğin üretim sürecindeki rolü ve kapitalist mekânizmanın akıldışılığı. İkincisi ise ne üretildiğinden ziyade nasıl talep yaratıldığına odaklanır. Tüketiciler piyasanın onlara arzulamayı öğrettiği şeyleri arzularlar. Bu bakımdan ihtiyaç ile arzu arasındaki ayrım son derece önemlidir. İnsanların kıyafete, yemeğe, barınacak yere ihtiyaçları vardır ve ekonomi nasıl düzenlenmiş olursa olsun bunları hep talep ederler. Ancak arzunun, malların çekiciliğinin, bu taleplerin karşılanmasıyla pek de ilgisi yoktur. Bir şeyi ona fiilen ihtiyaç duyduğumuzda değil, ona dair bir ihtiyaç olduğunu keşfettiğimizde satın alırız.
Metis YayınlarıKitabı okudu
1/10 puan verdi
eleştirisi üzerine Tom Bottomore'a genel hatlarıyla katılamadığım için pek sevemedim bu kitabı. habermas, adorno, horkheimer ve marcuse'u ampirik sonuçlarla ilgilenmemekten, tarihsel perspektiften kaçındıkları ve genel olarak felsefik analiz getiremedikleri için frankfurt okulunun çöküşünün yaşandığını iddia etmekte. ancak sorun şu ki bay bottomore okulun neo-marksisizm ya da marksizimi yeniden yapılandırmak için değil ''eleştirel kuramı'' insanlara anlatmak için ortaya çıktığını görememektedir. İDEOLOJİ YANLIŞ BİLİNÇTİR. frankfurt okulu gibi, birmingham okulu ve chicago okulunun da ana tezi budur. hemen her ideolojik tutumu birer saplantı olarak görür ve bilincin önündeki en büyük set olduğunu düşünürler. burada işin içine tarihsellik katmak pek de içerikle alakalı bir durum değil. keza tezler deneysel bilgiyle değil özgür bilinçle ortaya atıldığından herhangi bir varlık iddiası da yoktur. eleştirel kuramın bir ideoloji olarak varolması önce kendisiyle çelişmesi değil midir zaten. keza bu okullar kültür endüstrisini, aydınlanmanın diyalektiğini, müzikoloji ve sosyolojik açıdan marksizmin eksik kaldığı noktalarda aşmış bir boyutta seyretmektedir. eleştirel kuram önce kendini reddetmekle başlar.
Frankfurt Okulu ve Eleştirisi
Frankfurt Okulu ve EleştirisiTom Bottomore · Say Yayınları · 201357 okunma
Reklam
174 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.