224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kitabın isminden de anlaşılacağı üzere anlatıcımız bir kutup ayısı. Evet, belki bir kutup ayısı; ama bizim belgesellerde görmeye alıştığımız yalnız başına bir buzul parçasının üzerinde savaş vermeye çalışan bir ayı değil. Tam tersi, Tawada bu üç nesil kutup ayısını, belli bir dönemin yaşam koşullarını, ekonomik, politik ve siyasi düzenini Kafkaesk
Bir Kutup Ayısının Anıları
Bir Kutup Ayısının AnılarıYoko Tawada · Siren Yayınları · 2018108 okunma
212 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba arkadaşlar. Gene bir Livaneli okuyoruz bugün de. En büyük aşklar nefretle başlıyormuş, hadi gene iyiyim. Bu romanda psikolojik tahliller o kadar ön plandaki ben soluksuz (WC gitmemişliğim bile dahil) 250 sayfa devirmiş adamım. 50 sayfayı aşamadan birçok mola verdiğim yer oldu. Bunu neden anlatıyorum, okurken bile ağır bir psikoloji hissediyoruz. En çok gözden geçirdiği en çok düzelttiği romanı bu çünkü. Zaten bu kitabı iki kişi yazıyorlar, önce biri yazıyor sonra bizim ki ona eklemeler çıkarmalar yapıyor. Bu zaten romanı ağırlaştırıyor ama tüm bu ağırlıklara rağmen romanın dili bir tüy kadar hafif! Ben ve Sen çatışması, yani ne diyoruz lisede öğretiliyordu; Birinci ve İkinci Tekil Şahıs üzerinde yaşanan bir çatışmayla ilerliyoruz diyebilirim. En önemli mesaj da şu sanırım bu psikolojide. Yeni Nesil Türk Gençliği! Geçmişte ağabeylerinin, babalarının, dedelerinin ve kadınlarının neler yaşadığını, ne şartlar altında kaldığını, nasıl zorluklarla hayatına devam ettiğini gör. Geleceğini ve demokrasini koru. Verilmek istenen ve alttan alta hissettiren her duygu durum bu mesajı yansıtıyor. Sanırım burada en büyük görev de Sami’ye düşüyor. Kendisiyle kitap hakkında yapılan bir söyleşiyi de göz önüne alırsak şunları da görüyoruz aslında. Roman iki kanal üzerinden kurgulanıyor. İntikam mı yoksa Bağışlama mı sorusu gündemimizden düşmüyor. Anadil ve Anlaşma da cabası. Güzel bir etki bıraktığını belirtmem gerek. Beğenerek okuyacağınıza inanıyorum. İyi okumalar dilerim. Ayrıca hepimize şimdiden mutlu bir hafta sonu dilemekle beraber bugün kandil olması hasebiyle hepimize en içten dileklerimle iyi kandiller dilerim..
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202124bin okunma
Reklam
416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Simone de Beauvoir’ın “söz kadar canlı bir yazı”yla yazılmış bir senfoni diye nitelendirdiği Louis-Ferdinand Céline’in “Gecenin Sonuna Yolculuk” adlı yapıtını bilmeyeniniz yoktur sanırım. Peki, bu muhteşem eserin çevirisiyle 2002’de Dünya Çeviri Ödülü’nü alan ve bu romanın sonunda yer alan “son söz bölümü” ile edebiyat dünyasının tüm
Eksik Taşlar
Eksik TaşlarYiğit Bener · Can Yayınları · 201243 okunma
203 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
HepBir Sıfır Önde Bir Usta Kalem...
İlk basım yılı 2001 olan "Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm, ZülfüLivaneli' nin olağanüstü kalemini daha sayfalarını çevirmeden hissettiren kitaplarından birisi. Gerek kütüphaneme eklerken, gerekse okumaya başlamadan önce hep bir sıfır öne geçen yazarlardan Livaneli benim için. Komple bir sanatçı olan Livaneli, bence eserlerinde bütün bu eşsiz özelliklerini kullanıyor ve ortaya su gibi akıp giden ama ruhunuzda derin izler bırakan kitaplar kalıyor. "Bir kedi,Bir Adam,Bir Ölüm de diğer kitapları gibi gerçek bir şaheser.Özellikle, öldürmekle bağışmak arasında kalmış bir insanın psikolojisini çok güçlü olarak vurguluyor. Türkiye gerçeğinde , bir dönemin saplantılı siyasal inançlarını romana ustalıkla entegre etmiş. Yine ilginç bir kurgu ve son derece yalın bir dille, büyük bir yara olan mülteci sorununu da satırlarında ustalıkla kullanmış. Yazdığı bütün romanlarda olduğu gibi, bu kitabında da belirgin bir şekilde"AnaDil" vurgusu yapmış yazar .. Anadilde konuşmanın, en temel haklardan biri olduğunu ve bu konudaki duyarlılığını da hissettirmiş okuruna .. Daha nice ölümsüz eserlerini okuyarak edebiyat dünyasında ki varlığını hep yüreğimde hissedebilirim.
Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm
Bir Kedi, Bir Adam, Bir ÖlümZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202124bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Göçmenlik, sürgünlük ve dil konusunu o kadar güzel bir dil ile anlatılmış ki. Vatan, sürgün ve anadil arasındaki ilişkiyi öyle içten yazmış ki. İşte göçmen olarak hissettiğim tam da bu dedim! Bir başkasının diliyle kendimize gerçekten de nasıl bir vatan yarattığımız gerçeği... Kök salma metaforu ve mitolojilerden beslenerek kitabı harika bir hale getirmiş. Kitabın her satırının altını çizmek defalarca okumak istedim. İnsan ne zaman evindedir? sorusuna cevabına ise “Yakınları, dili ve dilleriyle birlikte kabul edildiği zaman?” yanıtını verir. Ayrıca Barbara Cassin, nostaljiyi ve evde olma halini Odysseia hikayesi üzerinden anlatıyor: youtube.com/watch?v=pACflsl... Muhakkak okuyun!
Nostalji:  İnsan Ne Zaman Evindedir?
Nostalji: İnsan Ne Zaman Evindedir?Barbara Cassin · Kolektif Kitap · 2020146 okunma
280 syf.
·
Puan vermedi
Kadın. Dücane Cündioğlu kadından şair olamaz der. Ona göre kadın şiirin konusudur çünkü. Ama nice kadın şair gelip geçmiştir dünya üzerinden. Kadının yapısı latif. Sükût ile musiki arasında, bazen birine bazen diğerine yakın. Annelik makamında sükût, maşukluk makamında musiki. Ama her daim kadına kulak vermek lazım. Nazan Bekiroğlu ilk hayran
Arap ve Fars Kadın Öykücülerden İnciler
Arap ve Fars Kadın Öykücülerden İncilerKolektif · Hece Yayınları · 20162 okunma
Reklam
102 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.