Bir kitap okurken altını çizersin, önem verirsin. Aradan zaman geçer aynı kitabı tekrar okursun bu sefer başka yerleri çizersin. Zaman, sana hep hayatın başka yönünü tecrübe ettirir. Daha önce çizdiğin yerleri pekiştirir ve başka yerlere önem ver der. Peki bu öğrenme döngüsü biter mi, bitmez.. Hayatta öyle altını çizdirir bazı olayların iyice bak, anla, biraz zaman tanı der. Sonra başka deneyimlere yol verir.
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Türkce
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Dünyaya gelende vardı sebebi? Yaşaya bilmedi amaç üretdi. Düşünür ne yapsam daha gerekli? Seçtiğim beni de yapsın önemli. Beni tanısın dünyadakı insan.
Reklam
Uzun ama çok uzun bir yoldu yürüdüğüm... Hep dışarda aradım, içimde bitmez tükenmez soruların cevaplarını... Çözümleri, çözümsüzlüklerin nedenlerini...
Sus ve anla! Neye rağmen burdayız Bırak eteklerinde yassı taşlar toplamayı Imkânsıza talipken tarihten bir yaprak olduk Dur ve dinle! Yağmur nasıl da Yağmur nasıl da hiçbir şey anlatmıyor aslında Yağmura dair bir sürü şey söylemiştim ya sana Hepsi palavra. Al ve iç! Bu sana uzattığım son kadeh Son bir kez tenezzül et bunca rezilliğe rağmen Gülmelerimiz de vardı apartman girişlerinde Meyhane masalarında öpüşme girişimlerimiz Sahi mutluyduk değil mi gece yarısı sokaklarda Yan yana yürüyüp içimizden şiirler mırıldanırken Heyhat! Onlar hayal artık biz hepsinden münezzeh Al ve iç! Bu sana uzattığım kadeh. Tamamsa git! Başlasın bitmeyen gece nöbetim Ne ilk oturansın ne son huzursuzluğumun masasına Bitmez denen onca şey hatırlanmazken bile lyisi mi uzaklaş sen iyi dileklerinle Giderken bana da limonlu bir çay söyle.
Baba, lütfen beni doğru anla! Bütün bunlar aslında tamamen önemsiz ayrıntılar olarak kalabilirdi ama benim için olağanüstü yönlendirici biri olan, senin uymamı beklediğin kurallara yine senin uymaman benim kalbimi kırıyordu. Bu yüzden benim için dünya üçe ayrılıyordu: Birincisi, sadece benim için konmuş ama asla tam olarak uyamadığım ve nedenini de bilmediğim kurallara tabi bir köle olarak içinde yaşadığım bir dünya. İkincisi, bana çok uzak olan, senin içinde yaşadığın, yönetmekle meşgul olduğun, emirler yağdırıp bunlara uyulmadığında da küplere bindiğin bir dünya. Üçüncüsü de diğer herkesin mutlu mesut, kurallardan ve emirlerden uzak yaşadığı bir dünya. Bitmez tükenmez rezaletler içindeydim, ya senin emirlerine uyduğum için böyleydi ya da dik kafalı olduğum için çünkü hangi hakla sana karşı çıkabilirdim ki? Veya kurallara uyamamamın nedeni senin kadar güçlü, senin kadar iştahlı, senin kadar maharetli olmayışımdı, buna rağmen benden bunları kolay şeylermiş gibi yerine getirmemi beklerdin, işte en büyük rezalet ne yazık ki buydu. Bütün bunlar, düşünceleri değil de bir çocuğun duygularını harekete geçiriyordu.
Unutma ki, enerjiler zaman ve mekân tanımaz. Kendini başkalarının enerji emiciliğinden korumayı öğrenmezsen gücünü onlara kaptırabilirsin. Hayatının kontrolünü başkalarının eline teslim edebilirsin. Bu yüzden kendini hep yorgun, bitkin ve tükenmiş hissedebilirsin. Kimsenin seni üz- mesine, enerjini çekip almasına izin verme. Birilerinin enerjini tükettiğini, canını sıktığını, moralini bozduğunu ya da kendini kötü hissettirdiğini fark ettiğinde bir enerji vampiriyle karşı karşıya olduğunu anla.
Reklam
72 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.