Yoksulların hayatları anlık aydınlanmalar dışında çoğunlukla dertlidir.
Bir anlık zevk için her türlü tehlikeye kendini atabilir...
Reklam
Andre Breton
Sanatsal ve etik yasalara karşı ortak direnişimiz, bize yalnızca anlık bir tatmin sağlıyor. Her şeyin ötesinde ve her şeyin üstünde, bireysel düş gücünün toplu özgürlüğü alıkoyduğunun ve Dada'nın; hareketin kendinden çok, bu anlama geldiğinin çok iyi farkındayız.
" Çoğu insan, anlık özdenetim duyguları için ruhlarını satarlar. "
Basma da fistan giyemez aman
Bireyin bastırma yoluyla üstesinden geldiği korkular ayrıca düşmanlığın bilinçli bir denetim altında tutulmasıyla da yenile­nebilir. Ama kişinin düşmanlığı bastıracağı mı yoksa denetleye­ceği mi bir seçim sorunu değildir, çünkü bastırma, refleksi an­dıran bir süreçtir. Eğer belli bir ortamda bireyin kendi düşman­lığının farkına varması dayanılmaz bir şeyse, reflekse benzeyen bir bastırma süreci devreye girer. Elbette böyle bir olayda bilinçli denetim olanaksızdır. Düşmanlığın farkına varılmasının daya­nılmaz olabilmesinin ana nedenleri, bireyin karşısındaki insanı sevmesi ya da ona ihtiyaç duyması ve aynı zamanda da ona karşı düşmanlık beslemesi olabilir, bireyin düşmanlığı kamçılayan kıskanma ya da sahip olma hırsı gibi nedenleri görmeyi isteme­mesi olabilir ya da kendi içindeki başkalarına yönelik bir düş­manlığı algılamasının ürkütücü olması olabilir. Bu tür durum­larda bastırma, anlık bir güvenceye giden en kestirme ve en hızlı yoldur. Bastırma yoluyla ürkütücü düşmanlık ayrımsanma düzeyinden çıkar ya da ayrımsanma düzeyine çıkması engellenir. Bu cümleyi başka sözcüklerle tekrarlamak istiyorum, çünkü olanca basitliğine karşın bu, kolay kolay anlaşılmayan psikana­litik görüşlerden birisidir; eğer düşmanlık bastırılmışsa birey, düşmanlık beslediğine ilişkin en küçük bir görüşe bile sahip de­ğildir.
Aslına bakılırsa, çeşitli türlerden düşmanlık dürtüleri, nev­rotik kaygının üretildiği ana kaynağı oluşturur. (…) Anlık bir düşmanlık dürtüsünün, bunun eyleme akta­rılması özün (kişinin kendi) amaçlarının yenilmesi anlamına ge­liyorsa, kaygının dolaysız nedeni olabileceği iyi bilinmektedir. Bir örnek birçoğunun yerine geçebilir. F, derin bir sevgi duydu­ğu Mary adlı bir kızla birlikte bir dağ gezisine çıkar. Ne var ki kıza karşı yoğun ve vahşice bir öfke duyar, çünkü her nasılsa kıskançlığı alevlenmiştir. Onunla uçurumlu bir dağ yolunda yü­rürken, kızı yolun kıyısından aşağı itmeye yönelik biliçli bir dürtü yüzünden, derin soluklanma ve kalp çarpıntısı eşliğin­deki ağır bir kaygı nöbetine girer. Bu tür kaygıların yapısı, cinsel kaynaklardan gelen kaygıların yapısıyla aynıdır: boyun eğdiği takdirde öz (kişinin kendisi) için bir felaket anlamına gelecek çok güçlü bir dürtü.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.