' Daha çocukluğundan beri, hep erişemeyeceği yerlerdekilere uzanmak isterdi. Nasıl olsa erişebileceği yerdeki çiçeklere uzanmak içinden gelmezdi. Papatyalar, gelincikler, ebegümeci çiçekleri güzel­ di, ama oldukları yerde... Elimizin altındaydı onlar. Oysa yüksek ağaç dallarındaki manolyalar... O hep erişilmesi zor rüyaların, erguvanların özlemini çekerdi. Hatta zor değil, olanaksızları severdi. Aşın tutkusu, ille de erişilemeyecek uzaklardaki güzelliklerdeydi, yani yıldızlarda... Yıldızları, yerlere serilmiş çakıl taşları gibi bir de­niz kıyısında bulsaydı, onları da bu denli tutkuyla sevmezdi. '
Sayfa 456 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Bu ülkede herkes herşeyi bildiğini sanıyorsa, bir anlamda o ülkede hiçkimse hiçbişeyi bilmiyor demektir,
Sayfa 76 - Kırmızı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aptalız biz,hep bir telaş,koşuşturma içindeyiz! ... Aslında her şey elimizin altında ama biz onları fersah fersah uzaklarda arıyoruz.
Sayfa 464Kitabı okudu
Kendimizi yanlış anlıyoruz, çok kibirli, çok aptalız. Isınmak için dev bir şenlik ateşi yakıp alevlerin çok sıcak ve hiddetli olduğundan, dumanın gözlerimize kaçtığından şikayet ediyoruz.
Sayfa 123Kitabı okudu
"Her zor yapıtta şu ikilemle karşı karşıya kalırız: Ya yazar kendini yeterince açık ifade edemeyen yeteneksizin biridir ya da biz söylenenleri kavrayamayacak kadar aptalız."
Sayfa 195 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Aptalız biz, hep bir telaş, koşuşturma içindeyiz!
Sayfa 464Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.