Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ATSIZ'DA ASKERLİK-ORDU-SAVAŞ-DİSİPLİN 31 Ağustos 1962 tarihinde çıkan Millî Yol dergisinin 31. sayısını elimize alınca, İzmirli Türkçü gençler olarak ne kadar heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Orta sayfada Atsız'ın "30 Ağustos ve Türk Ordusu" başlıklı yazısı yer alıyordu. Yazıyı defalarca okumuş, birbirimize aktarmıştık. O
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Reklam
YARIDA KALAN EDEBİYAT TARİHİ Atsız'ın dil, tarih ve edebiyat çalışmaları iç içe geçmiştir. Daha 1933-1934 yıllarında Orhun dergisinde yayımlamaya başladığı Köktürk ve Uygur dönemlerine ait metinlerin aktarmaları, aynı zamanda edebiyat tarihini de ilgilendirmektedir. Bitirme tezine dayanan ve yine Orhun dergisinde yayımlanan Edirneli
Tarih boyunca devlet yönetimlerinde mantığın pek az payı olmuştur. Descartes'ın ünlü özdeyişini anımsayın: -Düşünüyorum, öyleyse varım. Bu özdeyiş çoğu yerde şöyle anlaşılmış: -Düşünüyorum, öyleyse vurun. Çağımızda fikir özgürlüğüne karşı çıkanlar da böyle davranmıyorlar mı?
DYO
Yaşar Grubu'nun kurucusu Durmuş Yaşar, 1927'de Izmir Şeritçiler semtinde 'Durmuş Yaşar Müessesi' adıyla bir dükkân açarak, denizcilik ve boya malzemeleri satmaya başladı. Yaşar, doğum yeri olan Rodos'un tarihini araştırırken adanın uzun yıllar 'Ressam Adası' ve 'Gül Bahçesi' adıyla anıldığını
Sayfa 39 - Business DergisiKitabı okudu
"Hitchcock'un ünlü bir lafı vardır: 'Her zaman iyi olmak zorunda değilim, iyi olmam gerektiğinde iyi olayım yeter,' der.Benim ise hiç ünlü olmayan bir lafım vardır: 'Her zaman iyi olmak zorundayım çünkü ne zaman iyi olmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok, ben kesin ıskalarım.' Ki ıskaladım da..."
Reklam
“Descartes’in ünlü özdeyişini anımsayın: - Düşünüyorum, öyleyse varım. Bu özdeyiş çoğu yerde şöyle anlaşılmış: - Düşünüyorum, öyleyse vurun. Çağımızda fikir özgürlüğüne karşı çıkanlar da böyle davranmıyorlar mı?”
İlhan Selçuk'un (1925-2010) 1966'da Gardrop Atatürkçülüğü diye terimleştirdiği, şeklileştirilmiş, yozlaştırılmış, içi boşaltılmış Atatürkçülük, bu bakış açısından zımnen bir sağ-Kemalizmi tanımlar. Nadir Nadi'nin 1965'te çıkan "Ben Atatürkçü değilim! " başlıklı ünlü makalesi, "Atatürkçülük maskesi altında sinsi sinsi Atatürkçülüğü soysuzlaştırmaya çalışanlarla" araya mesafe koyma çağrısıdır.
Sayfa 166 - İletişim Yayıncılık
218 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.