“Çok yakın bir zamana kadar geceleri korkardım ben. Işığı söndüremezdim.” “Artık korkacak mısın?” “Senin yanındayken korkmam.” “Hayır, bensiz de korkmamalısın. Cesur kişiler gibi tutalım ellerimizi. Selamlaşmak için, birbirimize dayanmak için değil. Bak Olcay, seni benden koparabilirler, ama içimden bir ben söküp atarım seni. Cesaret, inanç da öyle.
Sayfa 185 - Olcay ile Ali
...Cesur kişiler gibi tutalım ellerimizi. Selamlaşmak için, birbirimi­ze dayanmak için değil. Bak Olcay, seni benden koparabilirler, ama içimden 1ben söküp atarım seni. Cesaret inanç da öyle...
Sayfa 201 - PDFKitabı okudu
Reklam
Hayır, beni engelleyen düşme korkusu değildi. Bir inanç, bir yemindi.
Sayfa 11
Nuh aleyhisselam yeryüzünü oğulları arasında bölüştürdüğü sırada oğlu Yafes'in payına doğu memleketleri, Türkistan ve çevresi düştü. Türklerin Olcay Han diye isimlendirdiği Yafes, göçebeydi. Yaylak ve kışlak sahaları Türkistan'daydı. Yazları İnanç Şehir yakınlarındaki Or Dağ ve Kür Dağ'da kışları ise Karakurum diye meşhur olan Karakurum yakınlarındaki Bursuk bölgesinde geçiyordu.
«Artık korkacak mısın?» «Senin yanındayken korkmam.» «Hayır, bensiz de korkmamalısın. Cesur kişiler gibi tutalım ellerimizi. Selâmlaşmak için, birbirimize dayanmak için değil. Bak Olcay, seni benden koparabilirler, ama içimden bir ben söküp atarım seni. Cesaret, inanç da öyle. Şimdi, bir yığın alışkanlığın var örneğin senin, bunları bırakabilir mısın?» «Evet.» Ürkekçe, ama kararlı görünmek isteğiyle söylemişti bunu Olcay. «işte ben, bu alışkanlıklarından biri olmak istemem. Senin düzenle olan bağlarından biri.
Sayfa 143 - E-kitapKitabı okudu
Geldikleri gibi giderler !
Anadolu'nun işgali, Türk milletini kaderiyle baş başa bıraktı, millet olarak varlığını korumaya yöneltti. Bu devrede, Türk milleti bir bütün olarak bir kurtarıcı beklemekte idi. Türk milleti bu buhranlı dönemde, kendi kendini savunma ihtiyacının da sonucu olarak bir tek amaca yöneldi ve tam bir dayanışma duygusu ile hareket etmek zorunda
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.