Dicle ile Fırat Bağdat'ta birleşmeden evvelki sahaya Cezire (Mabeyne'n-Nehreyn, Mezapotamya) denir. Dicle, Bağdat yakınında Fırat ile birleştikten sonra doğu kuzeyinden gelen bir nehir Dicle'ye dökülür. Bu nehir Bağdat'ın doğusu hizasında bulunan Nehrivan'a geldiğinde, güneye doğru akmaya başlar, üçüncü iklimin sınırına girmeden önce Dicle ile birleşir. Bu Nehirle Irak Dağı ve Acem memleketi arasında Celûla bölge ve şehirleri bulunur. Celûla'nın doğusunda dağın yanında Halvan şehriyle Saymere şehri vardır. Acem Irak'ı dağlarından doğuya doğru bu kısmın sonuna kadar uzanan bir dağ bu iklimin bu kısmının batı parçasını ikiye ayırır. Bu dağ Şehrizor dağı adını taşır ve bu kısmı ikiye böler. Bu parçalardan küçük bir parçasının güneyinde Hunacan şehri vardır. Bu şehir İsfahan'ın batı kuzeyindedir. Bu küçük parça Helus (Behlus) adını taşır. Bu kısmın şehri olan Nehavend parçanın ortasındadır. Şehrizur şehri bu parçanın kuzeyindedir. Bu şehir iki dağın birleştiği yerin batısında, Dimaşk ise bu kısmın sonunda ve doğusundadır. İkinci küçük parçaya gelince; merkezi Meraga şehri olan Ermenistan'ın bir parçası bu küçük parçadadır. Bu parçanın karşısındaki Irak Dağı Bâriya adını taşır. Burada Kürtler yaşarlar. Dicle sırasındaki küçük ve büyük Zab ırmakları bu dağın arka tarafındadır. Azerbaycan bu parçanın doğu tarafındadır. Tebriz ve Beylekan, Azerbaycan şehirleridir. Hazar Denizinin bir parçası bu parçanın doğu kuzeyindedir.
Sayfa 173 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Isfahan!.. Bu şehrin etrafı ne kadar da ıssız. Bizim memleketlerde büyük şehirlerin etrafı daima kirli dumanlar, kömürler, gürültülü makineler ve özellikle dünyanın pek çok yerine giden demiryolu şebekeleriyle çevrilidir.
Sayfa 116
Reklam
Dicle & Fırat..! (;)
Dicle Nehri, Cizre, Musul-Ninova, Samarra, Ur, Bagdat'ı ziyaret ederek Basra'nın aşağılarında, Fırat Nehri'yle birlikte denize dökülmektedir. Yaklaşık yüz kilometre batımızdan aşagılara doğru akmakta olan Fırat Nehri ise Suriye topraklanndan geçip Babil'e ulaştıktan son­ra Dicle'yle aynı kaderi paylaşmaktadır. Çoğu Diyarbakır'a benzeyen Mezopotamya'nın en önemli şehirleri genellikle bu iki nehrin civarındadır( Ancak bu iki kadim nehrin sosyal, si­yasal, kültürel etkisi, sadece Mezopotamya'yla sınırlı değil, Beyrut'tan Tahran'a kadar tüm Ortadoğu'yu kapsamaktadır. Tüm bölgedeki şehirlerin kaderi, sanki nehirlerle söz birliği etmiş gibi aynı: Diyarbakır, Hama, Humus ve Halep'ten Bağ­dat, Tahran, Isfahan ve Kabil'e kadar öteki şehirlerin de aynasıdır. Diyarbakır'ın makus kaderi, onların da kaderidir.
Şiraz
Görünen her şey, bu bahçeler, bu mineli köşkler, ön taraftaki bu direkler, bu kâhin çehreli ihtiyarlar ve öte tarafta kara servilerin arkasında bir eşi daha bulunmayan bu şehir, bunların bütünü son derecede Şark'a mensup bir özelliğe haizdir. Sanki eski bir Acem minyatürü çok fazla büyütülerek hakikat şeklini almış! Portakal çiçeklerinden ve güllerden güzel bir koku intişar ediyor. Saatte bilmediğim bir hareketsizlik ve durma var. Vakit artık firar ediyor gibi görünmüyor. Ah! Oraya gelmek ve bunları böyle bir sabahta görmek! Seyahatte çekilen bütün zahmetler, yolda dağa tırmanışlar, uykusuz geçen vakitler, toz duman ve haşeratın hepsi unutuluyor. Bu zahmetlerin mükafatı görülüyor. Hakikaten bu Şiraz şehrinde bir şey var, bir sır, bir sihir ki bizce anlaşılması ve Garp lehçesindeki sözcüklerle ifadesi gayrikabildir. Bu dakika da Acem şairlerinin heyecanlarındaki ifratı ve hayallerindeki mübalağayı anlıyorum. Onlar, gözleri büyüleyen letafeti ancak bu sayede böyle renkli ve müphem surette ifade edebiliyorlar.
Müslümanlara iyi davranırsanız mutlaka size güler yüz gösteririler.
Sayfa 135
Kerem Isfahan'dan Sivas'a kadar geldi. Aldı sazı eline;
Nice bir yanmayan aşk ateşine, Vardı gurbet ele düştü yolumuz. Hısımdan, kavimden soran olursa, Selam, dua göndermektir halimiz. Kıyma kahpe felek bana yazıktır, Çok gurbetlik çektim bağrım eziktir, Virandır elimiz bağlar bozuktur, Ayrılık gazelin döktü gülümüz. Hocam izin verse yazsam bir satır, Mevlam müşkül işimizi sen bitir, Kısmet nerde ise çeker, iletir, Kim bilir ki nerde kalır ölümüz. Kahpe felek gelip kısmet dağıtır, Ecel değirmeni bizi öğütür, Kerem eder vademizin çağıdır, Kurt belinden doğru gelir selimiz.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.