¶ Turan memleketinin talan edileceği haberini alınca bunu önlemeye karar veriyor. Bu konu Tüzükat'ta şöyle anlatılmaktadır: "Bunu işittiğimde, Han'a varmadan önce Turan ülkesini bu beladan kurtarıp, ölüm ve yitimden, talan ve yağmadan korumam lazım geldiğine karar verdim. Bu aç gözlü kişileri dünya malı ile aldatıp tuzağa düşürmek istedim.
seyyah
"Bu şehir" diyorum, ama aslında tam anlamıyla bir şehir söz konusu değildi. Zaten Rey'den gelen genç bir seyyahın hikâyesi hâlâ dillerde dolaşıyordu. Genç adam Isfahan'ın harikalarını görmek için öylesine sabırsızlanıyormuş ki, son gün kervandan ayrılıp tek başına dörtnala ilerlemiş. Birkaç saat sonra Zende Rud'un ("hayat veren
Sayfa 77 - YKYKitabı okudu
Reklam
Kerem Isfahan'dan Sivas'a kadar geldi. Aldı sazı eline;
Nice bir yanmayan aşk ateşine, Vardı gurbet ele düştü yolumuz. Hısımdan, kavimden soran olursa, Selam, dua göndermektir halimiz. Kıyma kahpe felek bana yazıktır, Çok gurbetlik çektim bağrım eziktir, Virandır elimiz bağlar bozuktur, Ayrılık gazelin döktü gülümüz. Hocam izin verse yazsam bir satır, Mevlam müşkül işimizi sen bitir, Kısmet nerde ise çeker, iletir, Kim bilir ki nerde kalır ölümüz. Kahpe felek gelip kısmet dağıtır, Ecel değirmeni bizi öğütür, Kerem eder vademizin çağıdır, Kurt belinden doğru gelir selimiz.
Sayfa 105Kitabı okudu
ZAMAN ÇİZELGESİ
ZAMAN ÇİZELGESİ 445 / 1053 Horasan'da (İran'ın kuzeydoğusunda) Eş'arîlere yönelik işkence başlar. Cüveynî Hicaz'a hicret eder; Ebû'l-Kâsım el-Kuşeyrî Horasan'ın başkenti Nişâbur'da hapsedilir. Yaklaşık 448 / 1056 Gazâlî, İran'ın kuzeydoğusunda bulunan Tûs bölgesindeki iki büyük şehirden biri olan Tâberân'da dünyaya gelir. 455 /
Sayfa 13 - Klasik Yayınları, 2. Baskı
"Ömer, sen Semerkant'ta bilinmeyen bir isim değilsin. Genç yaşına karşın, bilgin şimdiden dillere destan oldu, başarıların medreselerde anlatılıyor. İbn Sina'nın hacimli bir eserini Isfahan'da yedi kez okuduktan sonra, Nişapur'a döndüğünde tek bir sözcük bile atlamadan ezbere tekrarladığın doğru değil mi?"...
Sayfa 23 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Dicle ile Fırat Bağdat'ta birleşmeden evvelki sahaya Cezire (Mabeyne'n-Nehreyn, Mezapotamya) denir. Dicle, Bağdat yakınında Fırat ile birleştikten sonra doğu kuzeyinden gelen bir nehir Dicle'ye dökülür. Bu nehir Bağdat'ın doğusu hizasında bulunan Nehrivan'a geldiğinde, güneye doğru akmaya başlar, üçüncü iklimin sınırına girmeden önce Dicle ile birleşir. Bu Nehirle Irak Dağı ve Acem memleketi arasında Celûla bölge ve şehirleri bulunur. Celûla'nın doğusunda dağın yanında Halvan şehriyle Saymere şehri vardır. Acem Irak'ı dağlarından doğuya doğru bu kısmın sonuna kadar uzanan bir dağ bu iklimin bu kısmının batı parçasını ikiye ayırır. Bu dağ Şehrizor dağı adını taşır ve bu kısmı ikiye böler. Bu parçalardan küçük bir parçasının güneyinde Hunacan şehri vardır. Bu şehir İsfahan'ın batı kuzeyindedir. Bu küçük parça Helus (Behlus) adını taşır. Bu kısmın şehri olan Nehavend parçanın ortasındadır. Şehrizur şehri bu parçanın kuzeyindedir. Bu şehir iki dağın birleştiği yerin batısında, Dimaşk ise bu kısmın sonunda ve doğusundadır. İkinci küçük parçaya gelince; merkezi Meraga şehri olan Ermenistan'ın bir parçası bu küçük parçadadır. Bu parçanın karşısındaki Irak Dağı Bâriya adını taşır. Burada Kürtler yaşarlar. Dicle sırasındaki küçük ve büyük Zab ırmakları bu dağın arka tarafındadır. Azerbaycan bu parçanın doğu tarafındadır. Tebriz ve Beylekan, Azerbaycan şehirleridir. Hazar Denizinin bir parçası bu parçanın doğu kuzeyindedir.
Sayfa 173 - İlgi Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri13
37 öğeden 31 ile 37 arasındakiler gösteriliyor.