Bir de ezanları vardır, çeşmeleri koyverirsin:(
"Bu şehir tıpkı Roma gibi yedi tepe üzerine kurulmuştur. Yedi gezegenin, yedi günün, yedi ana günahın, yedi faziletin, yedi rengin ve henüz bilmediğimiz başka yedilerin aşkına burası halen Doğu'nun başkentidir. İnsanlık devam ettikçe hatırlanacak tek būyük imparatorluğun, Roma İmparatorluğu'nun iki baş kentinden biri ve en esrarlısıdır. Şimdi seyrettiğiniz bu siluet İstanbul'un bizatihi kendisidir. Şu görkemli camilere bakın! Bunlar sadece ve sadece buraya has yapılardır.. Dünyanın hiçbir yerinde bunların bir benzerini göremezsiniz. Çünkü bunlar bu esrarengiz toprağın neredeyse kendi kendini yoğurarak oluşturduğu acayip eserlerdir.."
Ufacık bir inkisâr yayılan gözlerinden İstanbul çeşmeleri süzülürdü derinden
Sayfa 15 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Cephe yollarında.
Bu yollarda biz bir borcu ödüyoruz, dersiniz. Yüzyıllardan beri soyulan, sömürülen, yüzyıllar boyunca yalnız mal, yalnız can vergisi için aranan şu bitmiş, şu bilinmeyen Anadolu'ya karşı, çeşmeleri gürül gürül akan İstanbul'un işlediği günahların borcunu ödüyoruz.
Remzi KitabeviKitabı okudu
Bu yollarda biz bir borcu ödüyoruz, dersiniz. Yüzyıllardan beri soyulan, sömürülen, yüzyıllar boyunca yalnız mal, yalnız can vergisi için aranan, şu bitmiş, şu bilinmeyen Anadolu'ya karşı, çeşmeleri gürül gürül akan İstanbul'un işlediği günahların borcunu ödüyoruz.
Sayfa 64 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Bu yollarda biz bir borcu ödüyoruz, dersiniz. Yüzyıllardan beri soyulan, sömürülen, yüzyıllar boyunca yalnız mal, yalnız can vergisi için aranan şu bitmiş, şu bilinmeyen Anadolu'ya karşı, çesmeleri gürülgürül akan İstanbul'un işlediği günahların borcunu ödüyoruz.
Sayfa 64 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Güzel ile Faydalı
Ben arıya arı demem Arının balı olmalı Ben güzele güzel demem Güzel faydalı olmalı Güzel dediğin işe yaramalı ... Böyle olmasına böyledir ama güzel alıp başını bir yana gitmiş, faydalı bir başka yana, ha Ferhad ile Şirin, ha Kerem ile Aslı, ha da güzel ile faydalı. Aslını ararsan Ferhad Şirin’in, Kerem Aslı’nın, güzel de faydalının olmalı ama araya öyle dağlar, öyle bayırlar girmiş ki güzel ile faydalının hikâyesi hepsini bastırmış: Bir yanda faydalı olabilmek için çırpınan güzel, öte yanda güzelleşebilmek için yanıp tükenen faydalı. Her halde bir çaresini bulmalı, eninde sonunda güzel faydalıya kavuşmalı. Bir güzel kadın tasarlayın ki hiç bir işe yaramıyor... Bir ağaç tasarlayın ki ne meyve veriyor, ne gölge veriyor... Bu iki misali pek iyi seçemedim. Kadının güzeli hiçbir işe yaramasa, gider bir mecmuaya kapak olur. Ağacın kötüsü odun olur, kömür olur... Şöyle hiç işe yaramayan bir şeyler bulmak lâzımdı, ama bunu bulmak ne de güçmüş... îyi ki bahsimizin konusu bu değildi. Biz işe yarayan güzelin peşindeyiz. Faydalı güzele İstanbul çeşmelerini örnek olarak vermeyi düşündüm. Alıcı gözü ile çeşmeleri dolaşayım dedim. İstanbul’un çeşmelerinin başlarına gelenleri görünce evvelâ çileden, sonra da nesirden çıktım.
Sayfa 103 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.