BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
"Söylesene Fritz", diye başladı, "yarın çocuklara gitmeleri için gerçekten de izin vermeyecek misin? Çok mutsuz olacaklar, özellikle de ufaklık. Yaptıkları o kadar da kötü değildi. Onları neden bu kadar katı cezalandırmak istiyorsun ki? Ufaklığa hiç mi acımıyorsun?" .... "Üzülüp üzülmediğimi mi soruyorsun? Artık üzülmüyorum cevabını verebilirim. Ona zor gelse de, aslında cezalandırıldığı için rahatladı. Asıl dün mutsuzdu, kırdığı oyuncak at, ocaktayken ve tüm ev halkı oyuncağı ararken, kendisi her an oyuncak bulunur korkusuyla yaşıyordu. Korku cezadan çok daha fazla ürkütücüdür, çünkü ceza kestirilebilir bir şeydir, ancak korku belirsizdir ve o gerginlik sonsuz bir dehşet duygusu yaratır. Fakat kızımız cezasını öğrenir öğrenmez rahatladı. Ağlaması seni yanıltmasın, rahatladığı için ağladı, öncesinde baskı altındaydı. Ve bir şeyi saklamak, söylemekten daha ağır gelir insana. O eğer çocuk olmasaydı ya da içini en gizli noktasına kadar görme olanağımız olsaydı, inanıyorum ki aldığı cezaya ve döktüğü gözyaşlarına rağmen, dün olduğundan daha iyi hissettiğini görürdük. Oysa dün, görünürde kaygısızca ortalıkta dolaşıyordu ve kimse onu suçlamıyordu."
Reklam
DİN VE PARA BELASI İNSANLIĞIN SON İBRETİNİ YAŞATTI Sömürgecilerin iki temel araçları var; Biri din, diğeri para! Din ile beyin yıkar, uyuşturur görünmeyeni satar, para ile görünen madde gücü kimin elinde ise satın alır.
Çoğu anne ve baba, çocuğunun duygularını ifade ediş yolunu zor kabullenirler. Bunu yapıp şunu yapmadığında çocuklarını seviyorlar; aksi takdirde, "Yeteri kadar iyi bir çocuk değilsin" diyorlar. Çocuk anne ve babasının yargı şeklini benimser (kendine katar) ve sevgilerini kaybetmek istemediğinden sevilmeyen özelliklerini bastırır.
Bir Çocuk Her Şeyi Bilir Ama En Çok İncinmeyi
~~~ [••dönüp bakmaya gücün yeterse kendi çocukluğunu bir hatırlasana. Ömrümüzün en kırılgan, en zor günlerini orada geçirmedik mi? En çok o zaman incinmedik mi? Sevmeyi daha iyi bilmez miydik çocukken? Sevdiğimiz uğruna başka mutluluklardan vazgeçmeyi, sessiz bedeller ödemeyi...••] ~~~
Zor çiçekler kolay yetişmediği için zor çiçektir. O yüzden sayıca diğer çiçeklerden daha azdırlar. Fakat iyi yetiştirilirlerse nadir ve değerli birer çiçek olurlar.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.