Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Aslında Nâzım Hikmet'in yaşamı boyunca savunduğu değerler Atatürk'ün de temel ilkeleri olmuştur. Şimdi, "yurtta barış, dünyada barış"... Bu Nâzım'ın da ideali... ''Bir ulusun kurtuluşu için olmadıkça savaş cinayettir''... Bu Nâzım'ın da yaşamı boyunca uğruna şiirler yazdığı bir gerçek. Atatürk hiçbir zaman intikamcı bir duyguya sahip olmamıştır. Öyle ki; kendisine suikast düzenleyenlere bile affedici olmuştur. 150'likler olayında, sonunda affetmeyi seçmiştir... O nedenle Nâzım Hikmet'le sanattan dünya siyasetine kadar her şeyi konuşabilecekleri sofralar olurdu... Kaldı ki, Atatürk'ün büyük kavgası cehaletleydi..."
Sayfa 106 - Nazım Hikmet'in hayatını "Hava Kurşun Gibi Ağır" adıyla romanlaştıran yazar Hıfzı Topuz'danKitabı okudu
"29 Haziran 1938'de TBMM tarafından kabul edilen 3527 sayılı af kanununun 16 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından Eşref'in de içinde olduğu 150'likler affedilir."
Sayfa 250 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Lozan sonrası 150'likler listesi hazırlan­madan önce Türkiye'den ayrılan önemli kısmı üst düzey devlet görevlisi Türk mülteciler, eğitimli bürokratlardı. Çeşidi neden­lerle tabi oldukları devlete karşı hain durumuna düşmüşlerdi. Bu nedenle anavatana dönmeleri olanaksızdı. Müslüman oldukları için topluma uyumları kolaydı. Hicaz Hükumeti'nde önemli görevler üstlenebilirlerdi. Şerif Hüseyin'in Arap ırkçılığı ve soya bağlı asabiyet duygusu o derece katılaşmıştı ki, Türk mültecilerin Hicaz'da barınmasına izin verilmemiştir.
Sayfa 148 - Kronik KitapKitabı okudu
29 Haziran 1938'de TBMM tarafından kabul edilen 3527 sayılı af kanununun 16 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından Eşref'in de içinde olduğu 150'likler affedilir.
Sayfa 250Kitabı okudu
Hiçbir korkuya benzemez halkını satanın korkusu
Damat Ferit, daha 22 Eylül'de, İngiliz polislerinin koruması altında Orient Ekspres ile Fransa'ya kaçmış, Nice şehrine yerleşmiştir. İstanbul'da kalanlar ve eş dost evlerine sığınarak saklananlar, ne yapacaklarını bilemezler. Bunlardan Hakkari Mutasarrıfı Osman Nuri (Kadri), Bolu Mutasarrıfı iken, Kuvai Milliye hareketini bir
Tarih
Biz tarihi "geçmişte ne olduğunu merak ettiğimiz için" değil, geçmişte yaşananların "ne gibi sonuçlara yol açtığını görmek ve anlamak" için inceliyoruz. Asıl endişemiz "dünü değil; bugünü ve hatta yarını görmek ve değerlendirmektir."
Reklam
Tarih
Nasıl insan hafızası " seçici " ise toplumların hafızası da seçicidir. Toplumlar kendilerini mutsuz etmiş olan şeyleri unutmaya, mutlu oldukları " şan ve şöhret günlerini" unutmamaya eğilimlidirler.
Refik Halit'in (Karay) Gurbet Hikâyeleri gibi şaheseri, velev vatana duyulan özlem dolayısıyla kaleme alınsa da, o ülkeleri çevre olarak seçen ve edebiyatımıza ithal eden bir eserdir. Eğer üstad Refik Halit de olmasa dört asırlık Suriye ve Lübnan modern edebiyatımızın dışında kalacaktı. "İyi ki üstadı 150'likler arasında oraya sürmüşüz, velev İmparatorluk yıkıldıktan sonra da olsa, oraları bize tanıtan bir yazar" diyeceğimiz geliyor.
Sayfa 24 - Kronik Kitap - 1. BaskıKitabı okudu
Orhan Koloğlu'nun "İttihatçılar ve Masonlar" adlı kitabında anlattığı gibi İttihatçıların masonluğu "Milliyetçi bir harekettir, din karşıtlığı bahis konusu değildir, Siyonizm ve Yahudilikle hiçbir ilgisi yoktur." Enver Paşa, I. Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru mason localarının faaliyetlerini frenlemiş, localar da tamamen siyasetin dışına yönelip yardım faaliyetleriyle ilgilenmeye başlamışlardır. Mütareke döneminde İttihatçı avı sırasında İttihatçıların sığındığı mason locaları kapatılmış, mallarına el konulmuş ve üyeleri sürgün edilmiştir. Bu mason İttihatçı avı için Büyük Üstatlığa İttihat Terakki karşıtı mason Rıza Tevfik getirilmiştir. Mason İttihatçıları yakalatan mason Rıza Tevfik, Sevr Antlaşması'nı imzalayan heyette yer almış, zafer kazanılınca ülkeden kaçmış ve 150'likler listesine alınmıştır. Türkiye'de mütareke ve işgal yıllarında etkisi azalmaya başlayan masonluk, Cumhuriyet döneminde -kendini toparlamaya çalışsa da- bir daha Osmanlı dönemindeki parlak günlerine geri dönememiş ve 1935'te kapatılmış veya mason diliyle söylersek uykuya yatmak zorunda bırakılmıştır.
Sayfa 402 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, Lozan antlaşması gereğince alınan bir kararla vatandaşlıktan çıkarılmıştır. 150'likler diye bilinen bu listede Mustafa Sabri 9. sırada oğlu İbrahim Sabri ise 113. sırada yer alır.
56 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.