Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Abdulhakim Arvasi
Edep hududa riayet etmektir. En büyük edep, İlahi hududu muhafaza...
Sayfa 177
Bilinç sahibi kimse, söylenenlerin ayrıntısına değil, fakat söylenenlerin müntehasına bakar. Abdülhakim Arvasi'nin özlü biçimde ifade ettiği gibi, bir ilmin butlanı onun müntehasında (en uç noktasında) anlaşılır. Bu yüzden, bilmeyle bilinçli olmayı farklı tutuyoruz. İçinde yaşadığımız dünyada bildiklerimizin bilincinde olabilseydik, nasıl bir dünyada yaşayıp nereye gittiğimizi ve oraya giderken kime hizmet ettiğimizi açık seçik kavrardık.
Sayfa 96 - Bilmek ve Bilincinde OlmakKitabı okudu
Reklam
NFK
Fakat 13 milyonluk ülkede seçilen 11 kişiden biri olan Necip Fazıl haylazlık etti. (Şairin, gündüzünü hiç görmediğini söylediği Paris tecrübesini anlattığı Babıali isimli kitabına bakılabilir.) Daha önemlisi, muhafazakar çevrelerde, Atatürk'ün Necip Fazıl'ı da o kısıtlı şartlar altında Paris'e devlet bursuyla gönderdiği gerçeği neden
Sûre-i Yasin-i şerifin kıraatının 10 adet berekâtı vardır: •Karnı aç olan tok olur. •Susuz olan kanar. •Âdi kisvesi olan kisvelenir. •Hasta şifa bulur. •Muhtezırın sekerâtı hafif olur. •Hâif, emin olur. •Misafir iânet bulur. •Bekarın evlenmesi kolay olur. •Zâyi olan şey bulunur.
Abdülhakim Arvasi
– Batmayacağına inanarak, dedi, suya bas, yürür gidersin. İmkansız olan belki buna inanmandır; su üstünde yürüyebilmen değil... İnanmaktan açayım, inanmaktan... İnanmak, insanoğluna vadedilen bütün mucizelerin anahtarı... İnanmaya memuruz. Ne kadar kuvvetimiz varsa hepsini inanmaktan alıyoruz. Neye inanmıyorsan, sen o şeyde, kanatları kesilmiş bir kuşsun; uç bakalım uçabilirsen... Eşya ve hadiselerin varlığı, kendisini, kendi zatı varlık hey'etinden evvel, bizim inanmamıza borçlu... İnandığımız herşey var; inanmadığımız hiçbir şey yok.
Sayfa 26 - Büyük Doğu Yayınları: 19Kitabı okudu
Tek vakit namazımı kaçırmaktansa bin kere ölmeyi tercih ederim. | Abdülhakim Arvasi Hazretleri.
Reklam
Abdülhakim Arvâsî hazretleri mahpusken, hanımını Eyüp Sultan'daki dergâhtan sürükleyerek götürüyorlardı. Talebeleri bu durumu gördüler, ağlaya ağlaya cezaevinde arz ettiler. Efendim, hanım annemize bunu bunu yaptılar, saçı da açıldı filan diye anlattılar. Yürekleri dayanmıyor, söylemek çok ıstırap verici ama gizlemeye izin yok. Hazretin kelamı şu: “Allah Teâlâ'nın namusu bugün ayaklar altına alınmaktadır, bizim namusumuz kaç para eder?" Ya... Allah rahmet eylesin. Bakış açısı... Nedir bu? Namus-ı ilahi, yani din-i İslam ayaklar altına alınırken biz namusumuzu nasıl görelim, bunun üzerinde nasıl duralım... Buna iffeti koy, buna Kudüs'ü koy, buna Mekke-i Mükerreme'yi koy, buna ticaret ahlakını koy, aile saadetini koy, ne koyarsan koy bunun içine. Değer meselesi yani, değerlerinin farkında...
Sayfa 24
Salih Mirzabeyoğlu, İslâm'a muhatap anlayışı yenileme davası güder. İmam-ı Rabbânî'nin açtığı çığır olan "anlayışı yenilemek davası", bir bayrak yarışı halinde, daha sonra gelen kolbaşı Mevlana Hâlid, Seyyid Taha, Seyyid Fehim ve Seyyid Abdulhakim Arvâsî eliyle Necip Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlu'na kadar gelir. İbda Mimanı'nın "Nakşi Sırrıdır Kavgamız" deyişi bu mânâya mutabık düşen mahyalaşmış bir ifadedir.
Salih Mirzabeyoğlu'nun Diliyle:
Bu yol Allah Resûlünden Sahâbeye ve topluluk hakikati çerçevesinde süregelen Ehli sünnet ve'l cemaat yoludur. Bu yola sımsıkı bağlı İBDA mimarı Salih Mirzabeyoğlu, İslama Muhatap Anlayışı yenileme davası güder. İmam-ı Rabbânî'nin açtığı çığır, "ANLAYIŞI YENİLEMEK DAVASI" bir bayrak yarışı hâlinde daha sonra gelen kolbaşı Mevlana Hâlid, Seyyid Taha, Seyyid Fehim ve Esseyyid Abdülhakîm Arvasî eliyle Necip Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlu'na kadar gelir. İBDA Mimarı: "NAKŞİ SIRRIDIR KAVGAMIZ"
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.